Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

İBB soruşturması protestoları: 139 sanık için istenen ceza belli oldu

Yayımlandı

üzerinde

İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik yolsuzluk ve terör soruşturmalarının ardından düzenlenen izinsiz gösterilere katıldıkları gerekçesiyle 104’ü tutuklu 139 şüpheli hakkında 3’er yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında yürütülen soruşturma kapsamında CHP’nin 19 Mart ve sonraki günlerde İBB binasının önü ile Saraçhane Parkı’nda toplanma çağrısı yaptığı hatırlatıldı.

İddianamede, muhtemel olaylara karşı kolluk kuvvetlerince gerekli tedbirlerin alındığı, 23 Mart’ta toplanan kalabalığa kolluk kuvvetleri tarafından İstanbul Valiliğinin kararıyla 19-23 Mart tarihlerinde toplanma, yürüyüş ve protesto gibi eylemlerin yasaklandığı bilgisinin iletildiği belirtildi.

“UYARILARA RAĞMEN DAĞILMAMAKTA DİRENDİLER”

Yasaklama kararının tebliğ edilmesine rağmen toplanan kalabalığın dağılmamakta ısrar ettiği ve polis hattına saldırarak taşkınlık gösterdikleri vurgulanan iddianamede, kolluk kuvvetlerince çok kez sesli yayın araçlarıyla uyarılar yapılmasına rağmen dağılmamakta direnen eylemcilere orantılı müdahale edildiği ve şüphelilerin yakalandığı ifade edildi.

Görüntü inceleme ve tespit tutanaklarına değinilen iddianamede, gruba dağılmaları yönünde uyarı yapıldığında kalabalık tarafından kolluk kuvvetlerine ve kameralarına görüşü engellemek amacıyla lazer tutulduğu ve grubun alanda beklemeye devam ettiği, ilerleyen saatlerde kalabalığın kendilerini engellemeye çalışan kolluk kuvvetlerine taş, sopa, şişe, yanıcı, yakıcı maddeler ve sert cisimlerle karşılık verdiği kaydedildi.

SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİLER

İddianamede, şüphelilerin emniyette ve hakimlikteki savunmalarında, herhangi birinin baskısı ya da teşviki ile toplanmadıklarını belirterek, suçlamayı kabul etmedikleri aktarıldı.

Şüphelilerin fikir ve eylem birliği içerisinde birlikte hareket ettikleri değerlendirilen iddianamede, “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” suçundan şüphelilerin 6’şar aydan 3’er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Şüpheliler hakkında ayrıca “görevi yaptırmamak için direnme” ve “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlarından soruşturma yürütüldüğü belirtildi.

İddianame, İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edildi.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

“Karaköprü’de ‘Diren Sırrı Abe’ Pankartına Zabıta Müdahalesi: ‘Reklam’ Gerekçesiyle Kaldırıldı!”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması

Şanlıurfa Karaköprü’de vatandaşın Sırrı Süreyya Önder’e destek için astığı pankart, zabıta ekiplerince “reklam” gerekçesiyle söküldü. Olayın hukuki ve siyasi boyutları neler?

Özet

Şanlıurfa’nın Karaköprü ilçesinde, yoğun bakımda tedavisi süren DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’e destek amacıyla bir vatandaşın “Diren Sırrı abe, dualarımız seninle” yazılı pankart asması, Yeniden Refah Partili Karaköprü Belediyesi zabıta ekipleri tarafından “reklam içerdiği” gerekçesiyle söküldü. Olay, sosyal medyada ve yerel kamuoyunda tartışma yarattı; özellikle vatandaş ve siyasi çevreler belediye kararını eleştirdi, hukuki ve siyasi boyutları mercek altına alındı .


Pankartın Asılma Süreci

Şanlıurfa Atatürk Bulvarı’nda bir işyerinin önüne asılan pankartta “Diren Sırrı abe, dualarımız seninle” ifadeleri yer aldı .
Pankartı astığını açıklayan Ulaş Çoban, DEM Parti Karaköprü eski eş başkanı, yoğun bakımda tedavi gören milletvekiline desteğini göstermek istediğini belirtti .


Belediye Müdahalesi ve Gerekçe

Olay sabah saatlerinde Belediye zabıta ekiplerinin bölgeye gelmesiyle başladı; ekipler pankartı yerinden sökerek kaldırdı .
Belediye yetkilileri, pankartın kanuna göre “reklam” sayılabileceğini ve bu nedenle kaldırılması gerektiğini savundu .
Yerel kanal İhlas Haber Ajansı da zabıta müdahalesini doğrulayıp “pankartın reklam içerdiği” açıklamasını aktardı .


Kamuoyu Tepkileri

Sosyal medyada #DirenSırrı etiketiyle yapılan paylaşımlarda, vatandaşlar belediyenin kararı “siyasi baskı” olarak değerlendirdi .
Ulaş Çoban, X (formerly Twitter) üzerinden Karaköprü Belediye Başkanı Nihat Çiftçi’ye çağrı yaparak “Bu yanlıştan dönün” mesajı paylaştı .
Gazete İpekyol sunucularından Vejdi Uluç da olayı manşete taşıyarak tepkileri geniş kitlelere duyurdu .


Hukuki ve Siyasi Boyut

298 sayılı Karayolları Kanunu ve Belediye Zabıta Yönetmeliği, yol kenarlarına ilan asılmasını reklam kabul edebiliyor; ancak siyasi destek amaçlı mesajların nasıl değerlendirileceği tartışmalı .
Hukukçular, kamuya açık alanda siyasi içerikli pankartlara getirilen sınırlamaların ifade özgürlüğüyle çatışabileceğini ve içtihat eksikliği bulunduğunu belirtiyor .
Siyasi partiler, benzer uygulamaların “seçime gölge düşürme” ve “muhalefeti susturma” niyeti taşıyabileceği eleştirisinde bulundu.


Sonuç

Karaköprü’deki pankart tartışması, ifade özgürlüğü ve yerel yönetim uygulamalarının sınırlarını bir kez daha gündeme taşıdı.
Belediyenin “reklam” değerlendirmesiyle sembolik siyasi desteğe müdahale etmesi, gelecekte benzer vakalarda hukuki belirsizlikleri artırabilir.

Okumaya Devam Et

Gündem

Dolmabahçe Tüneli’nde feci kaza: Motosiklet sürücüsü yaşamını yitirdi

Yayımlandı

üzerinde

‘da Bomonti-Dolmabahçe Tüneli’nde saat 14.00 sıralarında Beşiktaş istikametinde süratli bir şekilde iki aracın arasından geçmeye çalıştığı iddia edilen , sürücüsünün gidon hakimiyetini kaybetmesi sonucu iki araca çarptıktan sonra takla attı.

Kaza nedeniyle motosiklet sürücüsü Samet Sözkesen (21) yola savruldu. Kazayı görenlerin ihbarı üzerine bölgeye polis ve acil sağlık ekipleri geldi.

Sağlık ekibinin ilk müdahalesinde ağır yaralandığı belirlenen motosiklet sürücüsü olay yerindeki ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı.

Sözkesen, doktorların tüm müdahalelerine rağmen kaldırıldığı hastanede kurtarılamadı.

Kaza nedeniyle tünel içerisinde trafik yoğunluğu oluştu. Kazaya karışan araçların yoldan kaldırılmasının ardından araç geçişleri normale döndü. 

Okumaya Devam Et

Gündem

Beren Su Bolat’ın Asansörde Hayatını Kaybettiği Davada 22 Yıl 6 Ay Hapis Talebi!

Yayımlandı

üzerinde

Açıklama:
23 Temmuz 2024’te Ankara Sincan’da asansörde mahsur kalan 13 yaşındaki Beren Su Bolat’ın kurtarma çalışması sırasında asansör boşluğuna düşerek hayatını kaybettiği davada, itfaiye şefi Ercan Yıldız ile erler Bayram Babatürk ve Buğra Yalabık hakkında “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan 22 yıl 6 ay hapis cezası talep ediliyor.

Özet

23 Temmuz 2024 tarihinde Ankara’nın Sincan ilçesi Fevzi Çakmak Mahallesi’nde asansör arızası sebebiyle 13 yaşındaki Beren Su Bolat ve arkadaşı Turan Efe Doğan, 5. ve 6. kat arasındaki boşlukta mahsur kaldı. İtfaiye ekibinin müdahalesi sırasında itfaiyecilerin gerekli güvenlik tedbirlerini almaması sonucu Beren Su, asansör boşluğuna düşerek yaşamını yitirdi, arkadaşı ise yaralandı. Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, itfaiye şefi Ercan Yıldız ile erler Bayram Babatürk ve Buğra Yalabık hakkında “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan her biri için 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep edildi.


Olayın Gerçekleştiği Konum ve Süreç

Ankara’nın Sincan ilçesi Fevzi Çakmak Mahallesi 4. Cadde’deki bir apartmanın asansörü, 23 Temmuz 2024’te arıza yaparak 5. ve 6. kat arasında kaldı . 13 yaşındaki Beren Su Bolat, bir arkadaşını ziyareti sırasında asansörde sıkışan iki kişiden biriydi .
Olay yerine gelen itfaiye ekibi; şefi Ercan Yıldız, er Bayram Babatürk ve er Buğra Yalabık, asansörü “güvenli kat” seviyesine indirmeden müdehale etti . Kapı açıldıktan kısa süre sonra Beren Su, 5. kat boşluğundan zemine düşerek hayatını kaybetti; arkadaşı ise kurtarıldı ve yaralı olarak hastaneye kaldırıldı .


İddianame ve Talep Edilen Cezalar

Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı’nca düzenlenen iddianamede, üç itfaiye görevlisi “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan yargılanıyor . Her bir sanık için 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep edildiği açıklandı . İddianamede; itfaiyecilerin kanun ve yönetmeliklere aykırı şekilde hareket ederek asansörün ana kumanda merkezinden müdahalede bulunmadıkları vurgulandı .


Uzman Görüşleri ve Hukuki Değerlendirme

  • Bilinçli Taksir: Türk Ceza Kanunu’nda “bilinçli taksir”, kişinin tehlikeyi öngörüp önlem almaması hâlini ifade eder; cezaî sorumluluğun artırılmasına yol açar.

  • Kıyas Kararları: Geçmişte benzer ihmallerde mahkemeler, ölümlü iş kazalarında 15–20 yıl arası hapis cezalarını onaylamıştır. Bu bakımdan 22 yıl 6 aylık talep, taksir derecesinin ağır olduğunu gösterir.

  • Dava Süreci: İddianamenin kabulünü takiben Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde duruşmalar başlayacak; tanık, bilirkişi ve teknik raporlar üzerinden deliller değerlendirilecek.


Olası Sonuçlar ve Toplumsal Etki

Davanın sonucuna göre, itfaiye tedbir standardının cezaî sorumluluğa etkisi netleşecek, kurtarma operasyonlarında yaşanan aksaklıkların önlenmesi için yönetmelik değişiklikleri gündeme gelebilir. Aile, sivil toplum kuruluşları ve meslek birlikleri, bu tür ihmallerin tekrarlanmaması adına ek güvenlik protokolleri oluşturulmasını talep ediyor.


Beren Su Bolat’ın trajik ölümü, hem hukuki hem de toplumsal boyutlarıyla ülke gündeminde yer almaya devam ediyor. Davanın seyrini tüm gelişmeleriyle takip edeceğiz.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar