GKRY’de Türk Düşmanı Örgüt: Yeni EOKA mı Kuruldu?

Açıklama

GKRY’de Türk düşmanı örgüt: Yeni EOKA mı kuruldu? Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde, EOKA’nın tarihsel sembollerini kullanan “Devrimci Özgürlük Savaşçıları Hareketi” adlı terör örgütü, Türk varlığına yönelik sert söylemleriyle dikkat çekiyor. Detaylar ve analiz burada!

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde (GKRY) son günlerde ortaya çıkan ve Türk varlığına karşı sert söylemleriyle dikkat çeken “Devrimci Özgürlük Savaşçıları Hareketi” adlı örgüt, EOKA’nın tarihsel sembollerini kullanarak yeni bir provokasyon dalgası başlatmakla suçlanıyor. Peki, bu örgüt gerçekten yeni bir EOKA mı? İşte konuya dair detaylı analiz:

1. Örgütün Kuruluşu ve İdeolojisi

Son haber kaynaklarına göre, GKRY sınırları içinde sosyal medya üzerinden örgütlenen “Devrimci Özgürlük Savaşçıları Hareketi”, adını 1955’te EOKA’nın silahlı eylemlerine dayandırarak; Türk işgalini “barışçıl çözüm” olarak tanımlanan girişimlere tepki olarak kuruldu.

• Kuruluş Tarihi: Örgütün temellerinin 2024 temmuz ayına dayandığı ve son günlerde bildirilerle kendisini duyurduğu bildiriliyor.

• İdeoloji: Örgüt, adadaki Türk varlığını “işgal” olarak nitelendirirken; aynı zamanda Kıbrıslı Rum, Maronit ve Ermeni toplulukları ile “özgürlük, adalet ve bağımsızlık mücadelesi” çağrısı yapıyor.

2. Sembolizm ve Tarihsel Bağlam

Yeni örgüt, EOKA’nın sembolü haline gelen ateş ve balta figürlerini benimseyerek, tarihi referanslar üzerinden kampanya yürütüyor:

• EOKA’nın Mirası: 1 Nisan 1955’te faaliyete geçen EOKA, Kıbrıs’ın Enosis’e (Yunanistan’a bağlanma) yönelik silahlı mücadelesinde önemli bir rol oynadı.

• Sembol Kullanımı: Örgütün sosyal medyada “agonisti kiepalx” adıyla hesap açıp, bu semboller üzerinden yapılan paylaşımlar, tarihsel bir yeniden canlanma mesajı veriyor.

• Provokasyon Mesajları: Bildirilerde yer alan “Türk işgali” ifadesi, GKRY’deki mevcut siyasi gerilimlere yeni bir boyut eklerken; örgüt, adanın tarihsel kesişim noktası olarak kullandığı sembollerle duygusal bir çağrı yapıyor.

3. Bölgedeki Jeopolitik Gelişmeler

GKRY’nin, ABD’nin 33 yıl süren silah ambargosunu kaldırmasının ardından silahlanma politikaları çerçevesinde yeni terör unsurları barındırması, bölgedeki jeopolitik dengeleri yeniden alevlendiriyor:

• ABD Desteği ve Silahlandırma: 2020 yılında kaldırılan silah ambargosunun ardından ABD’nin, GKRY’deki Rum topluluğunu silahlandırdığı ve bu durumun Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk tarafında sert tepkiye yol açtığı belirtiliyor.

• Uluslararası Güvenlik Anlaşmaları: 2024 yılında ABD ile GKRY arasında imzalanan “İkili Savunma İşbirliği Yol Haritası” anlaşması, bölgedeki askeri çekişmeleri daha da derinleştiriyor.

4. Reaksiyonlar ve Soruşturmalar

Örgütün faaliyetleri, GKRY polisi tarafından soruşturmaya alındı. Bildirilerde yer alan Türk düşmanı ifadeler ve saldırı çağrıları, yerel güvenlik güçlerini harekete geçirmiş durumda:

• Polis Soruşturması: Bildirilerde yer alan “Türk işgali” ve “uzun vadeli kurtuluş mücadelesi” ifadeleri nedeniyle GKRY polisi örgütün arkasındaki kişileri tespit etmek için kapsamlı bir soruşturma başlattı.

• Medya ve Siyasi Tepkiler: Hem yerel hem de uluslararası basında, örgütün söylemleri sert bir provokasyon olarak nitelendiriliyor. Özellikle Milli Gazete gibi bazı yayınlar, örgütün propaganda faaliyetlerine dikkat çekerek, tarihsel gerçekler ışığında değerlendirme yapıyor.

5. Sonuç ve Değerlendirme

GKRY’de ortaya çıkan “Devrimci Özgürlük Savaşçıları Hareketi” adlı örgüt, sembolik anlatımı ve sert söylemleriyle adadaki mevcut gerilimlere yeni bir boyut kazandırıyor.

• Tarihsel Yansımalar: EOKA’nın tarihsel mirasını referans gösteren örgüt, bu sembollerle duygusal bir kitleye hitap ederken, tarihsel gerçeklerin ve insan hayatlarının göz ardı edilmemesi gerektiğini hatırlatıyor.

• Güvenlik Endişeleri: Örgütün faaliyetleri, bölgedeki güvenlik risklerini artırabilir. Hem GKRY hem de Türkiye ve Kuzey Kıbrıs tarafında, benzer söylemlere karşı dikkatli olunması gerektiği vurgulanıyor.

• Çözüm Arayışı: Uzun yıllara dayanan çatışma ve provokasyonların yerini, karşılıklı anlayışa dayalı diyalog ve kalıcı çözümlere bırakması, bölgenin istikrarı için elzem görünüyor.