Gündem

Gazze’nin işgali: Netanyahu’nun son ÇIRPINIŞI

Yayımlandı

üzerinde

Yayın: 17 Eylül 2025, 13:01 (TSİ) • Okuma süresi: 5 dakika

: İsrail ordusu 16 Eylül 2025’te Gazze Şehri’ne geniş çaplı kara harekâtı başlattı. Başbakan Binyamin Netanyahu bu adımı “savaşın hızlı şekilde sona erdirilmesi” amacıyla savunurken, Birleşmiş Milletler’in yakın tarihli bir soruşturma raporu üst düzey İsrail yetkililerini soykırım ve kışkırtma ile suçladı. Uluslararası tepki ve bölgedeki insani kriz derinleşiyor.


Giriş — Ne oldu?

İsrail Silahlı Kuvvetleri, 16 Eylül 2025 tarihinde Gazze Şehri’ne yönelik yeni bir kara harekâtı başlattığını açıkladı; tanklar ve zırhlı birlikler kente girerken operasyonun “büyük” ve “yoğun” olduğu bildirildi.

Netanyahu’nun gerekçesi ve “son çırpınış” iddiası

Netanyahu, yolsuzluk davasıyla eş zamanlı mahkeme duruşması sırasında yaptığı konuşmalarda operasyonu savunarak, Hamas’ın “tasfiye edilmesi” ve İsrail’e yönelik tehditlerin ortadan kaldırılmasının amaçlandığını belirtti. Muhalifler ise Netanyahu’nun hem askeri hem de siyasi baskı altında popülaritesini güçlendirmek için savaşı tırmandırdığını öne sürüyor.

BM raporu ve uluslararası hukuk tartışması

Birleşmiş Milletler bünyesindeki bağımsız bir inceleme komisyonu, kısa süre önce yayımladığı raporda İsrail’in Gazze’ye yönelik uygulamalarını “soykırıma yol açabilecek eylemler” olarak nitelendirip, üst düzey yetkililer arasında Netanyahu’yu da kışkırtma ve sorumluluk iddialarıyla işaret etti. İsrail hükümeti raporu reddetti; uluslararası toplumda yeni bir tartışma dalgası başladı.

Sahadaki duruma kısa bakış

Gazze Sağlık Bakanlığı ve uluslararası gözlemciler, çatışmalarda günlük can kayıplarının yüksek olduğunu; on binlerce sivilin yerinden edildiğini bildiriyor. Gazze’deki bombardıman ve kara harekâtı sonucunda bölgede insani yardım hattı büyük ölçüde kesilmiş durumda ve temel ihtiyaçlar erişilemez hale geldi. (Güncel ölüm ve yaralanma rakamları kaynaklar arasında farklılık gösteriyor.)

Bölgesel ve küresel tepkiler

  • Birleşmiş Milletler yetkilileri, çatışmanın “kabul edilemez” olduğunu ve sivil kayıpların azaltılması çağrısını yineliyor.

  • Türkiye Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in kara harekâtını “soykırım planlarının yeni bir aşaması” olarak nitelendiren açıklama yaptı.

  • ABD yönetimi ve bazı bölge aktörleri tavırlarında ayrışmalar gösteriyor; ABD Kongre delegasyonları ve diplomatik temaslar yoğun. Ayrıca Doha’da yürütülen müzakereler ve Katar’da yapılan görüşmelerin hedef alınması, barış girişimlerini zora soktu.

Hukuki ve siyasi sonuçlar — nereye gidiyor?

BM raporunun yanı sıra uluslararası mahkemelerde açılmış veya açılmakta olan hukuki süreçler, İsrail hükümetine yönelik uluslararası baskıyı artırabilir. Öte yandan sahadaki askerî gerçeklik, Hamas ile müzakere zemininin nasıl korunacağı ve rehinelerin durumu gibi kritik konuları karmaşıklaştırıyor. Bu koşullar, çatışmanın diplomatik çözümünü zorlaştırırken bölgesel gerilimleri tırmandırma riskini taşıyor.

Gazze halkı: İnsani tablo

Sivil altyapı, sağlık hizmetleri ve su/elektrik gibi temel hizmetlere erişim giderek azaldı; hastaneler aşırı yüklenmiş ve yoğun bombardıman nedeniyle hareketlilik kısıtlanmış durumda. Uluslararası yardım örgütleri, nakdi ve insani yardımın ulaştırılabilmesi için acil koridorlar talep ediyor.

Ne beklenebilir?

Kısa vadede yoğun çatışmaların sürmesi, insani krizin derinleşmesi ve diplomatik girişimlerin çatışma yoğunluğuna bağlı olarak dalgalanması bekleniyor. Uzun vadede ise uluslararası kurumların vereceği hukuki ve politik tepkiler ile bölge aktörlerinin arabuluculuğu belirleyici olacak.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çok Okunanlar

Exit mobile version