Karahantepe, Arkeoloji Dünyasının 2025 Yılında En Önemli Keşfi Seçildi

Şanlıurfa’da yer alan ve insanlık tarihine ışık tutan Karahantepe, uluslararası bir arkeoloji dergisi tarafından 2025 yılının ‘dünyanın en önemli keşfi’ ilan edildi. Bu unvan, Göbeklitepe’nin “kardeş alanı” olarak bilinen yerleşimde ortaya çıkarılan ve Neolitik insanın sembolik dünyasını kökten değiştiren insan yüzlü T sütunu ile üç boyutlu anlatılar içeren eser koleksiyonuna verildi.

· Tarih: 23 Aralık 2025
· Okuma Süresi: 4 dakika| Saat: 00:28

Dünyanın Gözü Şanlıurfa’da

Arkeoloji Dergisi’nin 2025 yılı değerlendirmesinde birinci sıraya yerleşen Karahantepe, yaklaşık 12.000 yıllık geçmişiyle sadece Türkiye’nin değil, tüm insanlığın ortak mirası olarak öne çıkıyor. Dergi, bölge için “Karahantepe, ilk taş yapıların ortaya çıkarılmasından bu yana, Güneydoğu Anadolu’da Çömlek Öncesi Neolitik dönemde yaşayan insanların öyküsünü değiştirmeye devam ediyor” ifadelerini kullandı.

 Tarihe Kazınan Yüz: İnsan Betimli T Sütunu

Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul başkanlığındaki ekip tarafından bu yıl açığa çıkarılan en çarpıcı buluntu, üzerinde gerçekçi bir insan yüzü oyulmuş bir T biçimli dikilitaş oldu.

· Önemi: Daha önce Göbeklitepe ve çevresinde bulunan T sütunlarının insanı temsil ettiği düşünülüyordu, ancak ilk kez üç boyutlu bir yüze sahip bir örneğe rastlandı. Bu keşif, bu anıtsal taşların sembolik anlamına dair tartışmaları sonlandırarak kesin bir kanıt sundu.
· Özellikleri: Ana kaya zemininden oyulan 1.4 metre yüksekliğindeki sütun, derin göz çukurları ve belirgin burnu ile dikkat çekiyor. M.Ö. 9. binyıla tarihleniyor ve bir yapı içinde diğer üç T sütunu ile birlikte bulundu.

 Üç Boyutlu Bir Neolitik Hikaye: Ritüel Koleksiyonu

Karahantepe’yi dünya çapında öne çıkaran bir diğer keşif ise bilinçli şekilde gömülmüş bir binada bulunan eserler topluluğu. Prof. Karul, bu koleksiyonu “dünyanın en eski üç boyutlu anlatısı” olarak nitelendiriyor.

· Buluntular: İçi boş bir taş kasenin içinde, bir taş levha, taş çubuklar ve yaban domuzu, akbaba ve tilki figürleri bulundu.
· Anlamı: Araştırmacılar, bu hayvanların Neolitik insanın anlatılarında önemli bir rol oynadığına ve figürlerin kaseye sembolik bir sırayla yerleştirildiğine inanıyor. Bu buluntu, o dönemin karmaşık inanç ve ritüel dünyasına eşsiz bir bakış sunuyor.

 Karahantepe Hakkında Bilinmesi Gerekenler

· Konum: Şanlıurfa’nın Haliliye ilçesinde, Tek Tek Dağları Milli Parkı sınırları içinde yer alır. Şehir merkezine yaklaşık 55-60 km mesafededir.
· Keşif ve Kazı: İlk kez 1997’de fark edildi. Sistemli kazılar ise 2019 yılında, İstanbul Üniversitesi’nden Prof. Dr. Necmi Karul başkanlığında uluslararası bir ekip tarafından başlatıldı.
· Proje: “Taş Tepeler” projesinin bir parçasıdır. Bu proje, Göbeklitepe dahil bölgedeki en az 12 Neolitik yerleşimi bir bütün olarak araştırmayı amaçlamaktadır.
· Önemi: Karahantepe, insanlığın avcı-toplayıcılıktan yerleşik yaşama, tarım toplumuna geçiş sürecine dair kritik veriler sunar. Sadece anıtsal tapınakları değil, aynı zamanda gündelik yaşam alanlarını da barındıran karmaşık bir yerleşimdir.

 Ziyaretçiler İçin Pratik Bilgiler

Karahantepe, 2025 yılı itibarıyla düzenli ziyarete açılmıştır. Göbeklitepe’ye kıyasla daha sakın ve henüz keşfedilmemiş bir atmosfer sunar.

Ziyaret Önerileri:

· Ulaşım: Şanlıurfa merkezden özel araç, taksi veya düzenlenen turlarla ulaşılabilir. Toplu taşıma seçeneği kısıtlıdır.
· Ziyaret Saatleri: Aşırı sıcaktan kaçınmak için sabah erken veya öğleden sonra geç saatler tercih edilmelidir.
· Hazırlık: Arazi engebeli olabilir. Rahat yürüyüş ayakkabısı, şapka, güneş gözlüğü ve yanınızda su bulundurmanız önemle tavsiye edilir.
· Giriş Ücreti: Henüz ücretli değildir.

Karahantepe’yi Özel Kılan Diğer Buluntular

Son yıllarda yapılan kazılar, alanın zenginliğini her geçen gün daha fazla ortaya koyuyor:

· Devasa Kamusal Yapı: 17 metre çapında, amfitiyatro benzeri, içinde oturur vaziyette insan heykelleri bulunan dev bir toplanma alanı ortaya çıkarıldı.
· Gündelik Yaşamın İzleri: Merkezi yapıların etrafında, 30’dan fazla yarı gömülü oval kulübeden oluşan bir “mahalle” tespit edildi. Bu kulübelerde ocaklar, depolama alanları ve öğütme taşları bulundu.
· Çarpıcı Heykeller: Sırtında leopar taşıyan insan heykeli, gerçekçi yüz ifadelerine sahip insan başları, akbaba ve fallus sembollü heykeller bölgenin gelişmiş sanat anlayışını kanıtlıyor.

Sonuç

Karahantepe, “tarihin sıfır noktası” olarak anılan Göbeklitepe’nin gölgesinde kalmış olsa da, yapılan son keşiflerle insanlık hikayesini yeniden yazdırmaya aday bir merkez haline geldi. 2025 yılında “dünyanın en önemli keşfi” seçilmesi, Şanlıurfa’nın Neolitik Çağ’daki merkezi rolünü bir kez daha tüm dünyaya ilan etmiştir. Anadolu toprakları, uygarlığın doğuşuna dair sırlarını açıklamaya devam ediyor.

Doğu Akdeniz’de Gerilim Tırmanıyor: İsrail, Yunanistan ve GKRY’den Türkiye’ye Yönelik Üçlü İttifak

Okuma Süresi: 4 dakika
Haber Tarihi: 22 Aralık 2025 – 23:00

İsrail Başbakanı Netanyahu, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi liderleriyle yaptığı ortak basın toplantısında, “Topraklarımız üzerinde yeniden imparatorluklar kurabileceklerini hayal edenlere diyorum ki: Unutun bunu. Bu olmayacak. Aklınızdan bile geçirmeyin” ifadelerini kullandı.

Batı Kudüs’te düzenlenen üçlü zirve, Doğu Akdeniz’deki güç dengelerini yeniden şekillendirebilecek önemli bir gelişmeye sahne oldu. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Nikos Hristodulidis, Türkiye’nin bölgedeki artan askeri ve diplomatik etkisine karşı ortak bir cephe oluşturma niyetlerini açıkça ortaya koydu. Zirve sonrası yapılan açıklamalar ve basına sızan askeri iş birliği planları, Ankara’yı doğrudan hedef alan yeni bir stratejik ittifakın temellerinin atıldığını gösteriyor.

Netanyahu’dan Türkiye’ye Açık Tehdit: “Unutun Bunu”

Üçlü zirvenin en çarpıcı anı, liderlerin ortak basın toplantısında yaşandı. İsrail Başbakanı Netanyahu, isim vermeden Türkiye’yi hedef alan sert bir açıklama yaptı:

“Topraklarımız üzerinde yeniden imparatorluklar kurabileceklerini, hâkimiyet tesis edebileceklerini hayal edenlere sesleniyorum: Unutun bunu. Böyle bir şey olmayacak. Aklınızdan bile geçirmeyin.”

Netanyahu, bu sözlerinin ardından Yunan ve Rum liderlerle birlikte “Akdeniz’e güven” vadederek, “Birlikte Akdeniz’i, gelişmiş güvenliği, refahı ve özgürlüğü sağlayacağız” dedi. Bu açıklamalar, İsrail basını tarafından “Erdoğan’a karşı birleşik cephe” olarak yorumlandı.

Masadaki Askeri Plan: 2.500 Kişilik “Hızlı Müdahale Gücü”

Zirvenin somut çıktılarından biri, üç ülke arasında kurulması planlanan askeri iş birliği mekanizması oldu. Yunan ve İsrail basınında yer alan haberlere göre, taraflar Doğu Akdeniz’de konuşlanacak yaklaşık 2.500 askerden oluşan bir “hızlı müdahale gücü” oluşturmayı planlıyor.

Planlanan Askeri Yapı:

· İsrail: 1.000 asker
· Yunanistan: 1.000 asker
· Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY): 500 asker

Bu gücün, kara, hava ve deniz bileşenlerini bir araya getireceği ve İsrail, Kıbrıs ve Yunanistan’ın Rodos ve Kerpe (Karpathos) adalarındaki üslerden faaliyet göstereceği öne sürülüyor. İsrailli üst düzey yetkililer, Yunan medyasında çıkan “ortak müdahale gücü” haberlerini resmi olarak yalanlasa da, askeri koordinasyonun derinleştirilmesi ve caydırıcılık oluşturulması hedefinin altını çiziyor.

İttifakın Perde Arkası: Neden Şimdi?

İsrail, Yunanistan ve GKRY’nin Türkiye’ye yönelik bu yakınlaşması, son dönemde yaşanan bir dizi diplomatik kriz ve stratejik rekabetin sonucu.

· Türkiye-İsrail Gerilimi: İki ülke ilişkileri, Gazze’deki savaş sonrasında en dip noktaya ulaştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Netanyahu’yu “bölgesel barışın önündeki en büyük engel” olarak suçlaması ve Türkiye’nin Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail aleyhine açılan davaya taraf olması, ilişkileri gerdi. Türkiye’nin İsrail’e yönelik ticari kısıtlamalar ve hava sahası yasakları uygulaması gerilimi tırmandıran diğer adımlar oldu.
· Doğu Akdeniz Enerji Rekabeti: Bölgedeki doğalgaz kaynakları üzerinde hak iddiaları, Türkiye ile Yunanistan/GKRY arasında uzun süredir devam eden bir anlaşmazlık. İsrail gazını Avrupa’ya taşımayı amaçlayan ancak teknik ve mali sebeplerle rafa kalkan Doğu Akdeniz Doğalgaz Boru Hattı (East-Med) projesi, bu üçlünün enerji alanındaki ortak çıkarını simgeliyor.
· Askeri Denge Arayışı: Türkiye’nin gelişen askeri kapasitesi, özellikle Yunanistan’da güvenlik endişelerine yol açıyor. Atina, Türkiye’ye karşı savunma sanayii iş birliği ve askeri tatbikatlar yoluyla İsrail’den destek arıyor. İki ülke yılda yaklaşık 40 ortak askeri tatbikat düzenliyor.

Uzmanlar ve Resmi Tepkiler Ne Diyor?

İsrailli yetkililer, ittifakın amacının Türkiye ile savaş değil, onun daha saldırgan bir tutuma geçmesini caydırmak olduğunu vurguluyor. Bir yetkili, “Kimse Yunan askerlerinin İsrail’i ya da İsrail askerlerinin Yunanistan’ı savunmasını beklemiyor. Sahip olduğumuz şey, her iki tarafa da avantaj sağlayan bir iş birliğidir” diyerek resmi bir ortak ordu birliği planı olmadığını belirtti.

Analistler ise bu ittifakı, “Türkiye karşıtlığına dayalı pragmatik bir ortaklık” olarak tanımlıyor. Türkiye’nin hem İsrail hem de Yunanistan’la olan ikili sorunlarının, bu iki ülkeyi doğal müttefik haline getirdiği yorumu yapılıyor.

Sadece Askeri İş Birliği Değil: Enerji, Ticaret ve İmar

Üçlü zirvede gündem, askeri konularla sınırlı kalmadı. Taraflar, ilişkilerini çok boyutlu bir stratejik ortaklığa taşıyacak projeleri de ele aldı:

· Enerji Güvenliği: İsrail, GKRY ve Yunanistan’ı birbirine ve Avrupa şebekesine bağlayacak bir deniz altı elektrik kablosu projesi masadaydı.
· Gazze’nin Yeniden İnşası: Yunanistan’ın, savaş sonrası Gazze’deki uluslararası istikrar gücüne ve yeniden yapılanma çabalarına katılma isteği görüşüldü.
· Askeri Teknoloji Ticareti: Yunanistan’ın İsrail’den David’s Sling hava savunma sistemi ve PULS roketatar sistemleri gibi ileri teknoloji silahlar satın almasına yönelik görüşmeler devam ediyor.

Son Dakika Gelişmeler ve Bölgesel Yansımalar

Bu gelişmeler, ABD’nin bölgedeki rolünü de yeniden gündeme getiriyor. Netanyahu’nun, ABD Başkanı Donald Trump’ı, İran’ın balistik füze programına karşı yeni askeri seçenekler hakkında bilgilendirmeyi planladığı bildiriliyor. Ayrıca, ABD destekli Hindistan-Ortadoğu-Avrupa Ekonomik Koridoru (IMEC) gibi büyük altyapı projelerinde bu üçlü ittifakın oynayabileceği rol de tartışılıyor.

SON DAKİKA: Garipoğlu’nun şoförü ifade verdi! ‘Partilere ünlüler katılıyor, uyuşturucu kullanılıyordu’

Tarih: 22 Aralık 2025
Saat: 22:00
Okuma Süresi: 4 dakika

Haber: Fatih Doğan 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın geniş kapsamlı uyuşturucu soruşturmasında yeni bir gelişme yaşandı. Hakkında yakalama kararı bulunan Kasım Garipoğlu’nun tutuklanan şoförü Ahmet Akçay’ın, partilerde ünlü isimlerin bulunduğunu ve uyuşturucu kullanıldığını anlattığı ifadesi ortaya çıktı. İfadede adı geçen isimlerden Defne Samyeli ise iddialara yanıt verdi.

Şoförün Çarpıcı İfadesinin Detayları

Kasım Garipoğlu’na ait yalıda düzenlenen partilere ilişkin savcılıkta ifade veren şoför Ahmet Akçay, 10 yıldır çalıştığı işverenine dair çarpıcı detaylar paylaştı.

· Partiler ve Katılımcılar: Akçay, “Kasım Bey 15 günde bir ya da ayda bir yakın arkadaşları ile parti vermektedir. Birçok kez ünlü isimlerin geldiğine şahit oldum” dedi.
· İddia Edilen İsimler: Bu partilere katıldığını belirttiği isimler arasında Fatih Garipoğlu, Burak Ateş, Şeyma Subaşı, Şevval Şahin, Derin Talu ve Defne Samyeli gibi ünlüler bulunuyor.
· Uyuşturucu İzleri: Şoför, partilerden sonra yaptıkları kontrollerde “tabak içerisinde, tahminimce kokain içildiğini düşündüğüm rulo halinde kağıt banknotlar” gördüğünü ifade etti.
· Gizlilik ve Misafirler: Akçay, Garipoğlu’nun şoförlerin parti alanına çıkmasını istemediğini ve dışarıdan cinsel birliktelik amacıyla “eskort” tabir edilen kadınların çağrıldığını da öne sürdü.

Soruşturmanın Genişleyen Çerçevesi

Bu ifade, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Ekim ayından bu yana yürüttüğü ve onlarca ünlüyü kapsayan uyuşturucu operasyonlarının bir parçası.

· Garipoğlu Operasyonu: Kasım Garipoğlu’nun evine düzenlenen operasyonda 3 ruhsatsız tabanca, 111 adet uyuşturucu hap, 4 parça kristal şeklinde uyuşturucu madde ve çok sayıda aparat ele geçirildi.
· Yakalanan ve Arananlar: Soruşturma kapsamında şarkıcı Yusuf Güney serbest bırakılırken, Şeyma Subaşı, Mert Vidinli ve Şevval Şahin hakkında ise yakalama kararı bulunuyor.
· Şoförün Tutuklanması: Ahmet Akçay, “uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti” ile “fuhşa teşvik ve aracılık etme” suçlarından tutuklandı.

 Defne Samyeli’den İddialara Yanıt

Şoförün ifadesinde adı geçen isimlerden sunucu ve oyuncu Defne Samyeli, sosyal medyadan yaptığı açıklamayla iddialara cevap verdi.

Samyeli, Garipoğlu’nun evinde katıldığı tek etkinliğin, geçen yıl Eylül ayında Şevval Şahin’in ailesi ve küçük yeğeninin de hazır bulunduğu bir doğum günü partisi olduğunu belirtti. “Uyuşturucu maddelerin her türlüsüne karşı olduğunu” vurgulayan Samyeli, “At izi ile it izinin karıştığı bu ortamda… ünlü isimleri cımbızlayıp, gündemi iyice magazinleştirmek suretiyle sulandırmak isteyenler var” ifadelerini kullandı.

Soruşturmanın Kronolojisi

Operasyonların boyutunu gösteren önemli tarihler şöyle:

· 8 Ekim 2025: İlk operasyon dalgası. Dilan Polat, Berrak Tüzünataç, Birce Akalay gibi 19 ünlü ifadeye çağrıldı.
· 5 Aralık 2025: Habertürk TV spikerleri Ela Rümeysa Cebeci, Meltem Acet ve Hande Sarıoğlu’nun adının geçtiği ikinci dalga. Cebeci, test sonucu pozitif çıktığı için tutuklandı.
· 9-11 Aralık 2025: Eski Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy dahil 8 kişi gözaltına alındı.
· 18 Aralık 2025: Sercan Yaşar’ın itirafları sonrası dördüncü dalga. İrem Sak, Danla Bilic, Aleyna Tilki gözaltına alındı.
· 19-22 Aralık 2025: Kasım Garipoğlu’nun şoförü Ahmet Akçay’ın da aralarında bulunduğu kişilere yönelik operasyon ve ifadenin ortaya çıkışı.

 Olayın Ana Hatları

· Şoförün İddiası: Kasım Garipoğlu’nun evindeki partilerde ünlüler bulundu ve uyuşturucu kullanıldı.
· Operasyon Bulgusu: Garipoğlu’nun evinde çok miktarda uyuşturucu madde ve silah ele geçirildi.
· Ünlü Tepkisi: İddialara konu olan Defne Samyeli, katıldığı etkinliğin masum bir doğum günü partisi olduğunu söyleyerek yanıt verdi.
· Soruşturmanın Boyutu: İddialar, aylardır süren ve medya dünyasına yayılan geniş kapsamlı bir soruşturmanın parçası.

Soruşturmanın, “etkin pişmanlık” hükümlerinden yararlanan ve “ünlülerin torbacısı” olarak adlandırılan Sercan Yaşar’ın itirafları doğrultusunda genişlediği belirtiliyor. Savcılık soruşturması devam ederken, operasyonların yeni isimleri gündeme getirmesi bekleniyor.