Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Evlilik Öncesi Psikolojik Eğitim Zorunluluğu Geliyor: Çiftler Testte ‘Olumlu’ Rapor Almak Zorunda

Yayımlandı

üzerinde

Tarih: 16 Eylül 2025 09:00

Yayın Saati: 09:00

Okuma Süresi: 4–6 dakika

Evlilik hazırlığındaki çiftlere yönelik yeni bir düzenleme gündemde: Evlenecek bireylerin zorunlu evlilik öncesi psikolojik eğitim programına katılması ve yapılan psikolojik değerlendirme/testten olumlu rapor alması talep edilecek. Uygulamanın nasıl işleyeceği, kimlerin düzenlemeden sorumlu olacağı ve uygulama takvimiyle ilgili detaylar haberimizde.


Neden getiriliyor?

Son yıllarda boşanma oranları, aile içi çatışmalar ve çiftler arası iletişim sorunları kamuoyunda daha fazla tartışılırken, yetkililer bu tür önlemlerin aile bütünlüğünü korumaya yardımcı olabileceğini belirtiyor. Yetkililer, evlilik öncesi eğitimin çiftlere çatışma çözme, iletişim, finansal yönetim ve ebeveynlik konularında pratik bilgi sağladığını söylüyor.


Düzenlemenin ana hatları

  • Eğitim zorunluluğu: Evlilik başvurusu yapılmadan önce çiftlerin belirlenen merkezlerden veya yetkili kurumlarca düzenlenen evlilik öncesi psikolojik eğitim programına katılması gerekecek.
  • Süre ve içerik: Programın asgari süresi 6–12 saat arasında planlanıyor; içerikte iletişim becerileri, çatışma yönetimi, beklenti uyumu, bireysel psikolojik sağlığın evliliğe etkisi ve aile içi şiddetin önlenmesi gibi başlıklar yer alacak.
  • Değerlendirme (test/rapor): Eğitimin sonunda çiftlere bireysel ve çift bazlı bir psikolojik değerlendirme uygulanacak. Değerlendirmeden olumlu rapor alanlar evlilik işlemlerini sürdürebilecek. Olumsuz rapor alanlara ek destek ve yönlendirme sağlanacak.
  • Yetkili kurumlar: Uygulama sağlık bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı veya bu konuda yetkilendirilecek yerel birimler üzerinden yürütülebilir. Sertifikalı psikologlar ve aile danışmanları değerlendirme yapacak.

Uygulama modeli — pratik adımlar

  1. Çiftler, evlenme niyetiyle belediyeye/kayıt merkezine başvurmadan önce online veya yüz yüze başvuru yapar.
  2. Başvuru sonrası yetkili merkez tarafından eğitime davet edilir.
  3. Eğitime katılım zorunludur; devamsızlık evrakları olumsuz etkileyebilir.
  4. Eğitim sonunda psikolojik değerlendirme (kısa ölçekli testler ve görüşme) uygulanır.
  5. Olumlu rapor verildiğinde evlilik kaydı için gerekli belge taraflara teslim edilir.
  6. Olumsuz veya risk belirten rapor durumunda çiftlere ücretsiz veya düşük maliyetli yönlendirme/terapi imkânı sunulur; belirli bir süre sonra yeniden değerlendirme yapılır.

Uzman Görüşleri ve Tepkiler

  • Psikologlar: Uzmanlar, önleyici yaklaşımların uzun vadede aile sağlığı için faydalı olduğunu, ancak sürecin “zorlayıcı” olmaması gerektiğini vurguluyor. Eğitimin içeriğinin bilimsel ve kültürel açıdan duyarlı hazırlanması gerektiği belirtiliyor.
  • Hukukçular: Bazı hukukçular, zorunluluğun uygulanmasında idari süreçlerin netleştirilmesini; kişisel verilerin korunması (KVKK) ve mahremiyet haklarının gözetilmesini özellikle istiyor.
  • Sivil toplum ve kadın örgütleri: Uygulamanın kadına yönelik şiddet ve aile içi sorunları azaltma potansiyeline dikkat çekerken, raporların ayrımcı biçimde kullanılmaması gerektiğini savunuyorlar.

Maliyet ve erişim

Yetkililer, programların geniş kitlelere ulaşabilmesi için kamu merkezlerinde ücretsiz ya da düşük maliyetli oturumlar planlıyor. Ayrıca online modüller ve hafta sonu/akşam seanslarıyla çalışan çiftlerin erişimini kolaylaştırma hedefleniyor.


Uygulama takvimi (öngörü)

  • Taslak hazırlık dönemi: 2025 sonu — ilgili kurumların düzenleme taslağını tamamlaması bekleniyor.
  • Pilot uygulama: 2026 başı — seçilmiş illerde pilot merkezler kurulması planlanıyor.
  • Genel uygulama: 2026 ortası ve sonrası — uygulamanın kademeli olarak yaygınlaştırılması hedefleniyor.

(Not: Bu tarih ve takvim çalışmanın ilk duyurusu niteliğindedir; kesin tarih ve uygulama süreci ilgili bakanlıklar tarafından resmi olarak duyurulacaktır.)


Sık Sorulan Sorular (SSS)

Kimler eğitime katılmak zorunda? Resmî olarak evliliğe başvuracak tüm çiftler.

Eğitim ücretli mi? Kamu merkezlerinde ücretsiz veya düşük ücretli olması planlanıyor; özel kuruluşlarda ücret uygulanabilir.

Olumsuz rapor alırsam evlenemiyor muyum? Olumsuz rapor doğrudan evliliği engellemek yerine ek destek ve yönlendirme amacı taşır. Belirli süre sonra yeniden değerlendirme olanağı sunulması öngörülüyor.

Veriler nasıl korunacak? Kişisel verilerin korunması yasalarına uygun kayıt ve saklama süreçleri uygulanacaktır; ancak uygulamanın başlamasıyla bu konuda ayrıntılı yönergeler yayınlanacaktır.


Editoryal Not

Bu düzenleme, aile sağlığını güçlendirmeyi ve evlilik öncesi farkındalığı artırmayı hedefliyor. Uygulamanın başarıya ulaşması için program içeriğinin titizlikle hazırlanması, geniş erişim sağlanması ve ayrımcılık riskinin en aza indirilmesi önem taşıyor.

Gazetecilik Çağrısı

Okuyucularımızın bu konudaki görüş ve deneyimlerini bekliyoruz. Evlilik öncesi eğitim almış iseniz veya bu düzenlemeyle ilgili düşünceniz varsa bize yazın: iletisim@fatihdoganmedya.com

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Liseli kız çocuklarına yapay zekayla tuzak. 2 tutuklama

Yayımlandı

üzerinde

Kahramanmaraş’ta 2 liselinin yapay zeka aracılığıyla kız öğrencilere kurduğu müstehcen tuzak cezaevinde bitti.

Kahramanmaraş İl Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, il merkezinde 2 lise öğrencisinin, çeşitli liselerde eğitim gören 6 kız öğrencinin sosyal medya hesaplarında yer alan fotoğraflarını yapay zeka kullanarak müstehcen içeriklere dönüştürdükleri ve bu içerikleri paylaştıkları belirlendi.

Polis kimliklerini tespit ettiği 2 şüpheliyi gözaltına aldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen suça sürüklenen çocuklar, çıkarıldıkları nöbetçi hakimlikçe tutuklandı.

Okumaya Devam Et

Gündem

Alfa ve Z Kuşağının Yeni Takıntısı: ’67’ Nedir?

Yayımlandı

üzerinde

Alfa ve Z Kuşağının Yeni Takıntısı: ’67’ Nedir?

20 Aralık 2025 | Okuma Süresi: 3 Dakika|Saat: 21:00

 

“Six-seveeeen!” Bu sayı kombinasyonu, özellikle ABD’deki okullarda ve sosyal medyada, Z ve Alfa kuşağı arasında bir sel gibi yayılan yeni bir akımın adı. Anlamı olmayan ama kullanımı büyük olan bu ifade, öğretmenlerin sınıfta 67. sayfayı söylediği anlardan, teneffüse kalan süreye kadar her yerde karşımıza çıkıyor. Peki, nedir bu ’67’ çılgınlığının ardındaki gerçek?

ABD’de özellikle ilk ve ortaokul seviyesindeki çocuklar arasında bir anda patlayan bu trend, kısa sürede TikTok ve Instagram Reels gibi platformlar aracılığıyla küresel bir gençlik fenomenine dönüştü. Öyle ki, ‘six-seven’ şeklinde uzatılarak söylenen bu ifade, Dictionary.com tarafından 2025 yılının kelimesi seçilerek resmi bir kimlik bile kazandı.

 

“67”ün Kökeni: Rap, Basketbol ve Viral Videolar

Trendin tek ve net bir kaynağı yok; birkaç popüler kültür anının birleşiminden doğduğu düşünülüyor. İlk olarak, 2024’te rapçi Skrilla’nın “Doot Doot (6 7)” adlı şarkısının viral olması dikkat çekti. Şarkıdaki “six-seven” nakaratı ve eşlik eden el hareketi (ellerin yukarı-aşağı sallanması) akımın ilk kıvılcımlarından biriydi.

Basketbol sahnesinden gelen etkiler de büyük. NBA yıldızı LaMelo Ball (boyu tam 6 feet 7 inç), videolarında bu şarkıyı kullanarak trendi basketbol hayranlarına taşıdı. Ayrıca, basketbolcu Taylen Kinney’nin bir kararsızlığını “6 mı, 7 mi?” diye el hareketiyle ifade ettiği video ve amatör bir maçta “6-7!” diye bağıran bir çocuğun viral olup “Mason 67” karakterine dönüşmesi, akımı besleyen diğer anlar oldu.

Ancak ilginç olan, bu geçmişin trendi takip eden çocukların çoğu tarafından hiç bilinmiyor olması. Uzmanlara göre, kökenini bilmemek de esprinin ve aidiyetin bir parçası.

Neden Bu Kadar Popüler? Anlamsızlığın Cazibesi

“67” ifadesinin belirli bir anlamı, esprisi veya gizli bir mesajı yok. Dilbilimciler ve sosyologlar, tam da bu anlamsızlığın onu çekici kıldığını vurguluyor. Çocuklar için “67” demek, aynı gizli koda sahip olmak, aynı gruba ait olduğunu göstermek ve “bizden biri” olduğunu kanıtlamak anlamına geliyor.

Bu durum, dilin bir iletişim aracı olmanın ötesinde, güçlü bir sosyal bağ ve aidiyet aracı olarak kullanılmasının tipik bir örneği. Anlamdan çok, onu söylemenin yarattığı ortak his ön planda.

Yetişkin Tepkisi: Yasakladıkça Büyüyen Bir Trend

Her kuşaklar arası trendde olduğu gibi, “67” akımı da yetişkinlerin tepkisiyle beslendi. Öğretmenlerin sınıfta yasaklaması, ebeveynlerin “Bu da neyin nesi?” şeklindeki şaşkınlık ve şikayetleri, çocuklar ve gençler için bu ifadeyi küçük bir direniş sembolüne dönüştürdü.

Bazı öğretmenler ise bu akımla baş etmek için ilginç bir taktik geliştirdi: Trendi bilerek kullanmak ve “havalı” olduğunu söylemek. Bir öğretmenin ifadesiyle, “En kolay öldürme yolu, öğretmenin bunun havalı olduğunu söylemesi.” Bu yöntemle, öğrencilerin ilgisi hızla sönüyor.

Uzmanlar Ne Diyor? “Her Kuşağın Kendi ‘Cool’u Var”

Ebeveynler, çocuklarının sürekli anlamsız bir şekilde “67!” diye bağırmasından endişe duyabilir. Ancak uzmanlar, bunun zihinsel bir gerileme işareti olmadığını söylüyor. Her kuşak, kendine özgü, bazen büyüklerine anlamsız gelen kelimeler ve jargonlar üretir.

Uzman Görüşü:

“Dün ‘cool’, sonra ‘skibidi’, bugün ‘6-7’. Bu tür ifadeler dil için bir tehdit oluşturmuyor. Aksine, dilin dinamik ve yaşayan bir yapı olduğunun, yeni bağlamlara uyum sağladığının kanıtı. Özellikle sosyal medya çağında, aidiyet belirten bu tür dilsel oyunlar daha hızlı yayılıyor.”

Bazı akademisyenler ise bu fenomeni, anlamdan çok yorumun ve aidiyet hissinin öne çıktığı modern popüler kültürün zararsız bir yansıması olarak görüyor.

Google Bile Fark Etti: Teknoloji Devleri ve “67”

Trendin boyutları o kadar büyüdü ki, teknoloji devleri de fark etti. Google’ın arama motoru, belirli “67” aramalarında özel görsel efektler göstermeye başladı. Bu durum, trendin sadece okul koridorlarını değil, dijital dünyanın merkezini de etkisi altına aldığının bir göstergesi oldu.

Sırada Ne Var? “67”ten Sonra “41” mi Geliyor?

Sosyal medya trendleri, özellikle TikTok dünyasında genellikle kısa ömürlü olur. Neredeyse bir yıldır popülerliğini koruyan “67” için bu süre oldukça uzun sayılır. Bazı öğrenciler artık sıkıldıklarını belli etmeye başlarken, öğretmenler arasında sınıflarda yeni bir rakam adayının fısıldandığı konuşuluyor: “41”.

Z ve Alfa Kuşağına Kısa Bir Bakış: Neden Bu Trend Onlarda Patladı?

“67” fenomenini anlamak için, onu benimseyen kuşakları anlamak gerekir.

Z Kuşağı (1997-2012): Tam anlamıyla dijital yerli olan ilk nesil. Bilginin her an parmaklarının ucunda olduğu, sosyal medyanın sosyal hayatın merkezinde yer aldığı bir dünyada büyüdüler. Hızlı tüketim, anlık iletişim ve topluluk içinde kendine özgü bir dil yaratma onların doğasında var.

Alfa Kuşağı (2013-2025): Akıllı telefonlar ve tabletlerle beşikte tanışan, teknolojiyi soluk alıp vermek kadar doğal karşılayan ilk kuşak. Eğlence, eğitim ve sosyalleşmeleri ekranlar etrafında şekilleniyor. “67” gibi dijital platformlarda hızla yayılan bir trendi benimsemeleri ve bir iç grup işareti haline getirmeleri bu bağlamda şaşırtıcı değil.

Sonuç: Geçici Bir Çılgınlık mı, Yoksa Kalıcı Bir İz mi?

“67”, dijital çağın hızında doğup büyüyen, kendi aralarında anlaşılır bir dil ve kültür yaratma ihtiyacı duyan yeni nesillerin tipik bir ürünü. Tıpkı geçmişteki kuşakların kendi argo kelimeleri ve ritüelleri olduğu gibi.

Bu akım, kuşaklar arasındaki doğal kültürel farklılığın ve dilin evrimsel dinamiklerinin eğlenceli bir yansıması. Büyük olasılıkla, “41” veya başka bir viral fenomen onun yerini alacak. Ancak “67”, 2020’lerin ortalarının gençlik kültürüne dair renkli bir dipnot olarak hafızalarda kalacak.

Okumaya Devam Et

Gündem

Uyuşturucu soruşturmasında Sadettin Saran serbest bırakıldı: ‘Verecek hesabımız yok’

Yayımlandı

üzerinde

Uyuşturucu soruşturmasında Sadettin Saran serbest bırakıldı: ‘Verecek hesabımız yok’

🗓️ Tarih: 21 Aralık 2025 | ⏱️ Okuma Süresi: 3 dakika

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü geniş kapsamlı uyuşturucu soruşturmasında ifade veren Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sadettin Saran, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Savcılıktaki işlemlerinin ardından ayağının tozuyla takımının maçına giden Saran, “Suç işlemedim. Devlet çağırırsa geliriz; veremeyecek hesabımız yok” açıklamasını yaptı.

 Soruşturma Sürecinin Kronolojisi

Olaylar, dün akşam saatlerinde Sadettin Saran’ın ikametgâhında arama yapılması ile başladı. Saran’ın, Fenerbahçe Beko’nun EuroLeague maçı ve transfer görüşmeleri için İtalya’nın Milano kentinde olduğu öğrenildi. Süreci öğrenir öğrenmez özel uçakla Türkiye’ye dönüş yapan Saran, “Yarın sabah Türkiye’ye döneceğim, hiçbir şeyden korkmuyorum” açıklamasında bulunmuştu.

Sabah saatlerinde İstanbul Adalet Sarayı’na giden Saran, burada yaklaşık 2 saat cumhuriyet savcısına ifade verdi. İfadesi alındıktan sonra saç ve kan örnekleri alınmak üzere Adli Tıp Kurumu’na sevk edildi. Tüm işlemlerin tamamlanmasının ardından savcılık, Saran hakkında “yurt dışına çıkış yasağı” şeklinde adli kontrol tedbiri talep ederek serbest bırakılmasını istedi. Sulh Ceza Hakimliği de bu talebi onayladı.

 Saran’dan İlk Açıklama: “Suç İşlemedim”

Hukuki işlemlerin hemen ardından Saran, takımının Eyüpspor ile oynadığı maçı izlemek için Olimpiyat Stadı’na gitti. Maç sonunda basın mensuplarına konuşan Fenerbahçe Başkanı, net ifadeler kullandı:

· Suçlamaları Reddetti: “Kusursuz değilim ama suç işlemedim. Devlet çağırırsa neredeysek hemen geliriz; veremeyecek hesabımız yok. Biz başkaları gibi gelmemezlik yapmayız, bu ülke bizim”.
· Destek Mesajı: Taraftar ve camiadan gördüğü desteğin kendisini çok mutlu ettiğini belirtti.
· Şampiyonluk Vurgusu: “Şampiyon olana kadar çalışmaya devam edeceğiz… En büyük gururum bu takımın başkanı olmak” diyerek hedeften vazgeçmediklerinin altını çizdi.

 Fenerbahçe’den Sert Açıklama: “Dezenformasyona Hukuki Mücadele”

Kulüp, olayla ilgili resmi bir kamuoyu duyurusu yayınladı. Açıklamada, Saran’ın ifadesinin alınıp adli kontrolle serbest bırakıldığı teyit edilirken, soruşturmanın gizliliğini ihlal edenlere karşı sert bir uyarı yer aldı.

Fenerbahçe’nin açıklamasında, “Soruşturmanın gizliliğini ihlal eden, kamuoyunu yanıltıcı nitelikte dezenformasyon yapan her türlü kişi ve kurum hakkında gerekli hukuki girişimlere ivedilikle başlanacağı” ifade edildi.

 Soruşturmanın Genişleyen Çerçevesi

Sadettin Saran’ın dahil olduğu bu soruşturma, Ekim ayından bu yana süren ve birçok ünlü ismi kapsayan daha geniş bir uyuşturucu operasyonunun parçası.

· Önceki Dalgalar: Operasyonun önceki aşamalarında aralarında şarkıcı İrem Derici, oyuncu Hadise, Kubilay Aka ve bazı televizyon spikerlerinin de bulunduğu isimler gözaltına alınmış veya ifade vermişti.
· Tutuklamalar: Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy ve eski spiker Ela Rümeysa Cebeci gibi isimlerin bu soruşturma kapsamında tutuklandığı biliniyor.
· Yeni Gözaltılar: Dün, operasyonun yeni bir dalgasında Aleyna Tilki, Danla Biliç, İrem Sak ve Mümine Senna Yıldız’ın da gözaltına alındığı, saç ve kan örnekleri alındıktan sonra serbest bırakıldığı rapor edildi.

Sorunun merkezinde, Kasım Garipoğlu ve Burak Ateş gibi isimlerin yer aldığı, İstanbul’da Bosphorus manzaralı bir yalıda düzenlendiği iddia edilen partiler olduğu belirtiliyor. Garipoğlu’nun mal varlığına el konulduğu ve hakkında yakalama emri çıkarıldığı ifade ediliyor.

Savcılık, soruşturmanın devam ettiğini ve yeni ifade çağrıları veya gözaltıların gerçekleşebileceğini duyurdu.

Son Dakika: Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran’dan Savcılıkta İfade, Ardından Adli Tıp’tan Numune Alındı

Sadettin Saran’a uyuşturucu soruşturmasında ifade çağrısı: Evi arandı, yarın dönüyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar