Gündem
Erdoğan, Lahey’deki NATO Zirvesi’nde Stratejik Hamlelerini Belirledi
Açıklaması :
24–25 Haziran 2025’te Lahey’de düzenlenen NATO Zirvesi’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan, savunma iş birliğini güçlendiren mesajlar verdi ve önemli ikili görüşmeler gerçekleştirdi.
Zirvenin Arka Planı ve Önemi
24–25 Haziran 2025 tarihlerinde Hollanda’nın Lahey kentinde gerçekleşen NATO Zirvesi, 32 üye ülke liderini bir araya getirdi. Zirvenin ana gündem maddeleri arasında üye ülke savunma harcamalarının GSYH’nin yüzde 5’ine çıkarılması hedefleri, Rusya–Ukrayna krizinin yansımaları ve Orta Doğu’daki gerilimler yer aldı. Yapılan hazırlıklar ve yerel güvenlik önlemleri, Dünya Forumu’nda dünya tarihinin en büyük polis konuşlanması operasyonlarından birini gerektirdi .
Erdoğan’ın Katılımı ve Ana Mesajları
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 23 Haziran’da İstanbul’dan Lahey’e hareket ettiğini duyurdu:
“Yarın Lahey’e NATO Zirvesi’ne katılıyorum. Telafisi mümkün olmayan acıları önlemek için tüm imkânlarımızı seferber ettik.”
Bu ifadeyle Orta Doğu’daki tırmanan gerilime dikkat çekti ve ittifakın bölgesel güvenliğe kattığı stratejik değeri vurguladı .
Zirvenin ana oturumunda, Erdoğan özellikle savunma sanayii iş birliğinin artırılması gerektiğini ifade ederek, üye ülkeler arasındaki savunma ticareti kısıtlarının kaldırılmasını talep etti .
İkili Görüşmeler ve Kritik Temaslar
Lahey’e inişinin ardından Erdoğan, törenle karşılanmasının ardından Hollanda Kralı Willem-Alexander ve Kraliçe Máxima’nın ev sahipliğindeki devlet yemeğinde ABD Başkanı Trump ile yüz yüze görüştü. Görüşmede;
-
ABD–Türkiye ilişkilerinin yeni bir döneme taşınması,
-
Terörle mücadelede iş birliğinin güçlendirilmesi,
-
F-16 modernizasyonu ve SİHA satışları gibi savunma projeleri,
gündeme geldi
Bunun yanı sıra, savunma sanayii firmaları için düzenlenen Nato Savunma Sanayi Forumu’nda, Türkiye’nin yerlileştirme ve millileştirme hamlelerine destek sunma çağrısı yaptı.
Zirve Beklentileri ve Türkiye Açısından Kazanımlar
-
Savunma Harcamaları: Türkiye’nin NATO hedefi doğrultusunda savunma bütçesini artırma kararlılığının desteklenmesi,
-
Orta Doğu Güvenliği: İran’ın nükleer programı ve İsrail-İran geriliminin NATO ajandasına net bir biçimde alınması,
-
Savunma Sanayii İş Birliği: Türkiye menşeli Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA) gibi sistemlerin üretim ve ihracatına ivme kazandıracak mekanizmaların kurulması.
Bu başlıklar, Türkiye’nin NATO içindeki stratejik rolünü güçlendirmesinin önünü açarken, ittifakın kolektif savunma anlayışını da derinleştirdi