Gündem
Dünyanın en büyük mayın sahası: “Herkes her an ölebilir”
FATİHDOGANMEDYA – Güncel Haber
Tarih: 26 Ağustos 2025 · Saat: 15:30
Okuma süresi: 6 dakika
Özet: Rusya-Ukrayna savaşının ardından Ukrayna toprakları, uzmanların ifadeleriyle “dünyanın en büyük mayın sahası” haline geldi. Yüz binlerce kilometrekareye yayılan mayın ve patlamamış mühimmat, sivil güvenliğini, tarımı ve ülke ekonomisini tehdit ederken, temizlik operasyonları onlarca yıl ve milyarlarca doları bulacak bir mücadeleye işaret ediyor.
Neler oluyor?
Rusya’nın 2022’de başlattığı büyük çaplı işgal ve çatışmalar sırasında hem sahaya bırakılan anti-personel/antitank mayınları hem de patlamamış mühimmat (UXO) sayısında dramatik artış yaşandı. Savaşın gidişatına bağlı olarak mayınlar sadece cephe hattında değil; ormanlar, tarlalar, yollar ve yerleşim alanlarının çevresinde de tespit ediliyor. Bu durum, sivillerin günlük yaşamını doğrudan tehdit ediyor.
Büyüklük ve kapsam — rakamlar ne diyor?
Farklı kuruluşlar ve haber kaynakları, mayınla kontamine olduğu düşünülen alanın büyüklüğü için değişen ama hep yüksek tahminler veriyor. Tahminler, yüz binlerce kilometrekareyi işaret ediyor; bazı değerlendirmeler Ukrayna yüzeyinin yaklaşık %20–30’una denk gelen 139.000–174.000 km² aralığını gösteriyor. Bu alan, sıklıkla Yunanistan’ın veya İngiltere’den büyük bir ülke büyüklüğünde örneklerle kıyaslanıyor.
Sivil hayat ve ekonomik maliyet
Mayınlar yalnızca doğrudan can kaybına yol açmıyor; tarım arazilerinin kullanılamaz hale gelmesi, ulaşım hatlarının kapanması ve geri dönüşün gecikmesiyle ekonomik zararlara neden oluyor. Birleşmiş Milletler ve uluslararası kuruluşlar, mayın temizliğinin yıllar, hatta onlarca yıl alabileceğini; maliyetin ise onlarca milyar doları bulabileceğini bildiriyor. Bu, hem Ukrayna’nın yeniden yapılanmasını geciktiriyor hem de küresel gıda arzı açısından riskler yaratıyor.
Mayın temizleme: zorluklar ve yöntemler
-
Kapsamın büyüklüğü: Temizlenecek yüzey çok geniş; önceliklendirme, hassas analiz ve sahadan sahaya çalışma gerektiriyor.
-
Çeşitli tehlikeler: Anti-tank ve anti-personel mayınları, bozunmamış top mermileri, roket ve havan mühimmatları farklı uzmanlık gerektiriyor. Bazı mayın türleri yeni/ileri tasarımlı olduğundan yer tespitini zorlaştırıyor.
-
Teknoloji ve insan emeği: Robotik çözümler, zırhlı ve mekanik temizleyiciler, drone ve yapay zeka destekli analizler kullanılıyor; ancak saha çalışmaları hâlâ insanlı ekipler ve yerel uzmanlık gerektiriyor. Uzmanlar teknolojinin süreçleri hızlandırabileceğini ama “endüstrileşmiş” bir temizliğe henüz ulaşılmadığını belirtiyor.
İnsan hikâyeleri ve güvenlik
Mayınlar, savaşın bitmesinin ardından bile uzun süre gündemde kalıyor. Geri dönen aileler tarlada ya da köy yollarında patlamalara maruz kalabiliyor; çocuklar için özellikle büyük risk söz konusu. Yerel savunma ve sivil koruma ekipleri, halkı riskleri bildirmeye ve işaretlenmiş bölgelere yaklaşmamaya çağırıyor.
Uluslararası boyut ve ne yapılmalı?
-
Finansman: Uluslararası fonlar, insani yardım ve yenilenme bütçeleri mayın temizliğine ayrılmalı. Birleşmiş Milletler, UNDP gibi kurumlar finansman mekanizmaları ve yenilikçi modeller (ör. kamu-özel ortaklıkları, yeşil finansman araçları) öneriyor.
-
Eğitim ve kapasite: Yerel ekiplerin eğitimi ve ekipman temini hızlandırılmalı; özellikle kırsal bölgelerde topluluk eğitimleri hayat kurtarıcı olabilir.
-
Teknoloji yatırımı: Drone, uydu görüntüleme, AI destekli analiz ve insansız temizleme araçları verimliliği artırabilir ama insan faktörünü tamamen ortadan kaldırmıyor.
Uzman notu
Uzmanlar, bu tehdidin hem insani hem de ekonomik boyutlarının eş zamanlı olarak ele alınması gerektiğini vurguluyor: Sadece mayınları temizlemek değil, etkilenen toplulukları yeniden güvenli hale getirmek, tarım arazilerini rehabilite etmek ve uzun vadeli tazminat-planları oluşturmak hayati önem taşıyor. The Guardian
FATİHDOGANMEDYA – Sonuç: Ukrayna’daki mayın krizi, modern tarihin en büyük sivil güvenlik ve kalkınma sorunlarından biri olarak önümüzde duruyor. Temizlik yıllar sürecek, maliyet yüksek olacak; ancak küresel iş birliği, teknoloji ve insani odaklı politikalarla riskler azaltılabilir.