Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Diyarbakır’da Muayeneden Geçemeyen Sürücü Çılgına Döndü: Aracını İstasyonda Ateşe Verdi

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde muayeneden geçemeyen otomobiline öfkelenen bir sürücü, aracını benzin dökerek yaktı. İhbar üzerine itfaiye ve polis ekipleri müdahale etti; otomobil kullanılmaz hale geldi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Giriş

5 Ağustos 2025 akşamı, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde bir sürücü, aracının araç muayene istasyonundan geçmemesine sinirlenerek otomobilini ateşe verdi. Olay, çevrede büyük yankı uyandırırken yetkililer hemen bölgeye sevk edildi.

Olayın Detayları

Edinilen bilgilere göre, sürücü aracını muayene ettirmek üzere Bağlar’daki istasyona götürdü. Uzmanlar tarafından yapılan kontrolde araç teknik kriterleri karşılamayınca muayene belgesi düzenlenmedi. Bunun üzerine öfkelenen sürücü, benzin dökerek otomobilini istasyon önünde ateşe verdi

Yangını fark eden çevredekiler durumu itfaiye ve polis ekiplerine bildirdi. Kısa sürede olay yerine ulaşan itfaiye ekipleri, çevredekilerin de yardımıyla yangını kontrol altına alarak söndürdü . Ancak alevler, otomobili kullanılamaz hale getirdi.

Resmi Açıklamalar ve Soruşturma

Olay yerinde inceleme yapan polis ekipleri, sürücünün ifadesine başvururken İhlas Haber Ajansı’na (İHA) göre adli ve idari soruşturma başlatıldı . Yetkililer, yangının çıkış nedeni ve mal hasarının boyutuna yönelik rapor hazırlıyor.

Türkiye’de Araç Muayene Sistemi ve Yaptırımlar

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre trafiğe çıkan tüm binek otomobillerin periyodik araç muayeneleri yapılmak zorundadır. Muayeneden geçemeyen araçlar için TÜVTÜRK denetimleri tekrarlanır; geçerli belge alınamadığında sürücüleri para cezaları ve trafikten men cezası bekler. Bu düzenlemeler, trafikte güvenliği sağlamak amacıyla titizlikle uygulanmaktadır.

Uzman Görüşleri ve Toplumsal Tepkiler

Kazazeye mahal vermeyen müdahalenin ardından yerel halk tepkisini sosyal medyada paylaştı. Birçok kullanıcı, “Öfkenin çözümü bu olmamalı” yorumları yaparken, trafik güvenliği uzmanları ise stres yönetimi ve bilgilendirme eksikliğinin vurgulanması gerektiğini belirtiyor. Uzmanlar, sürücü eğitimlerinin güçlendirilmesi ve araç muayene süreçlerinin şeffaflığının artırılmasını öneriyor.

Sonuç

Diyarbakır’daki bu nadir fakat kuvvetli tepkisel olay, araç muayene sistemine dair bilincin önemini bir kez daha ortaya koydu. Sürücünün maddi kaybının yanı sıra trafikte oluşabilecek ek risklerin de altını çizen yetkililer, benzer olayların önüne geçmek için muayene süreçlerinin halk nezdinde anlaşılmasını sağlayacak bilgilendirme kampanyaları düzenleyeceğini açıkladı.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

“Gazetecilere yönelik eşi benzeri görülmemiş bir katliam” — Yemen’de iki gazete binasına düzenlenen saldırılarda 31 gazeteci yaşamını yitirdi

Yayımlandı

üzerinde

Yayın: FatihDoğanMedya
Tarih / Saat: 20 Eylül 2025, 18:00 (TSİ)
Okuma süresi: 4 dakika

Özet

Bu ayın başında Yemen’in başkenti Sana’a’da, 10 Eylül 2025 tarihinde iki gazete binasının vurulması sonucu 31 gazeteci ve medya çalışanı hayatını kaybetti. Komite to Protect Journalists (CPJ) bu saldırıyı basına yönelik kayıtlardaki en ölümcül ikinci olay olarak sınıflandırdı; insani gruplar ve uluslararası kuruluşlar saldırıyı kınadı.

Olayın ayrıntıları

CPJ ve yerel kaynakların aktardığına göre saldırılar 10 Eylül öğleden sonra, gazetelerin baskıya hazırlık yaptığı sırada gerçekleşti. Hedef alınan yayın organları arasında Husi kontrolündeki devlet yayımları da yer alıyordu; saldırıda çok sayıda muhabir, matbaa çalışanı ve destek personeli hayatını kaybetti. CPJ, olayın basına yönelik kayıtlardaki en ölümcül ikinci saldırı olduğunu bildirdi.

Bağımsız haber ajansları ve yerel sağlık yetkilileri, gazete binalarına yönelik saldırıların toplamda 35 sivil ölümü ve 131 yaralanmaya yol açtığını bildirirken, ölenler arasında 31’inin gazeteci veya medya personeli olduğu belirtildi. Olay, Sanaa’da büyük bir cenaze töreniyle yankılandı.

İsrail tarafından yapılan açıklama

İsrail ordusu saldırıların hedefinin Husiler tarafından yürütüldüğü iddia edilen “askeri/psikolojik harekât merkezleri” ve muhtemel istihbarat iletimi olduğunu savundu. İsrail kaynakları, söz konusu medya yapılarının Husi propaganda ve komuta destek faaliyetlerine hizmet ettiğini belirtti; ancak iddiaları doğrulayacak şeffaf deliller henüz kamuoyuna sunulmadı. İnsan hakları hukukçuları ve medya izleme kuruluşları, gazetecilerin korunması gerektiğini, sivillerin ve basın mensuplarının hedef alınmasının uluslararası insancıl hukuka aykırı olabileceğini vurguladı.

Uluslararası ve mesleki tepkiler

  • Komite to Protect Journalists (CPJ): Saldırıyı “basına yönelik en ölümcül ikinci saldırı” olarak kaydetti ve olayı kınadı; gazetecilerin savaş hukuku çerçevesinde korunması gerektiğini hatırlattı.

  • İnsan hakları kuruluşları: Saldırının keyfi ve orantısız olabileceğine dair endişelerini dile getirip, bağımsız ve etkili soruşturmalar çağrısında bulund

  • Yemen’deki yerel tepkiler: Sanaa’da düzenlenen cenazelerde yüzlerce kişi hayatını kaybeden gazetecileri andı; yerel yetkililer ve medya örgütleri saldırıyı “katliam” olarak nitelendirdi.

Hukuki ve etik boyut

Uluslararası insancıl hukuk (Cenevre Sözleşmeleri ve ilgili protokoller) açıkça siviller ve sivil nesnelerin korunmasını şart koşar; gazeteciler savaş sırasında sivil statüsündedir ve doğrudan hedef alınmaları ciddi hukuki sonuçlar doğurabilir. Uzmanlar, iddiaların bağımsız şekilde soruşturulması, saldırının hedef seçiminin ve orantısının incelenmesi gerektiğini belirtiyor. Ayrıca arşivlerin, matbaa makinelerinin yok olmasıyla Yemen medyasının geri dönüşü zor zarar gördüğüne dikkat çekiliyor.

Arka plan ve bağlam

Bu saldırı, bölgedeki gerilimlerin ve İsrail ile Husiler arasındaki askeri gerilimin tırmandığı bir dönemde gerçekleşti. Bir dizi sınır ötesi saldırı, misilleme iddiaları ve bilgi savaşının yoğunlaştığı bir ortamda medya merkezlerinin vurulması, gazetecilerin çalışma koşullarını daha da tehlikeli hale getiriyor. CPJ verilerine göre son yıllarda çatışma bölgelerinde gazetecilere yönelik saldırılar artış gösterdi.

Sonuç ve ileriye dönük adımlar

Olayın uluslararası soruşturmalara konu edilmesi çağrıları sürüyor. Bağımsız denetim, uluslararası hukuk çerçevesinde hesap verebilirliğin sağlanması ve gazetecilerin korunması için somut adımlar atılması gerektiği öne çıkıyor. Yemen yerel medyası ise hem personel kaybı hem de altyapı zararları nedeniyle uzun süreli etkilerle karşılaşacak.

Okumaya Devam Et

Gündem

Cevizlibağ Atatürk KYK Kız Öğrenci Yurdu’ndaki rezalette yeni gelişme: 4 şüpheli yakalandı

Yayımlandı

üzerinde

Tarih: 20 Eylül 2025
Saat: 18:30 (güncelleme saatine yakın)
Okuma süresi: 3 dakika

İstanbul Cevizlibağ’daki Atatürk KYK Kız Öğrenci Yurdu’nda sosyal medyada büyük tepki çeken görüntüler üzerine başlatılan soruşturmada, kız öğrencilerin kişisel eşyalarına zarar verdiği ve bazı eşyaları çaldığı iddia edilen 4 kişi gözaltına alındı. Olayla ilgili idari soruşturma başlatılırken, konu adli mercilere intikal ettirildi.


Olayın kısa kronolojisi

  • Öğrencilerin yaz tatilinden döndüklerinde odalarında eşyalarının karıştırıldığını, bazı eşyaların eksik olduğunu ve mahremiyet ihlallerine dair görüntülerin sosyal medyada paylaşılmasıyla olay gündeme geldi. Öğrenciler, valizlerinin karıştırıldığı, dolap kilitlerinin kırıldığı ve iç çamaşırları gibi kişisel eşyalar üzerinde uygunsuz işaretler görüldüğünü bildirdi.

  • Gelişmelerin ardından Gençlik ve Spor Bakanlığı ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü harekete geçti; Bakanlık idari soruşturma başlattığını, Emniyet ise görüntüler üzerine çalışma yaparak şüphelileri tespit ettiğini duyurdu.

Gözaltına alınanlar ve soruşturma

Emniyet kaynaklarından yapılan açıklamaya göre, sosyal medyada paylaşılan görüntüler üzerine yürütülen çalışmada hakkında yakalama kararı çıkarılan 4 şüpheli yakalandı. Bazı şüphelilerin farklı illerde yakalandığı ve soruşturmanın İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube tarafından yürütüldüğü bildirildi.

(Tespit edilen yer ve şüpheli bilgilerine dair basın kaynakları; örneğin bir şüphelinin 18 Eylül’de yakalandığı, diğerlerinin Muğla ve Kahramanmaraş’ta gözaltına alındığı yönünde haberler yer aldı — soruşturmanın hâlâ devam ettiği ve resmi savcılık sürecinin takip edildiği bildirilmektedir.)

Yurt yönetimi ve kurumsal açıklamalar

Gençlik ve Spor Bakanlığı, olayla ilgili yazılı açıklama yaparak durumu yakından takip ettiklerini; yurdun tadilat nedeniyle o dönemde hizmete kapalı olduğunu, fakat yaşanan görüntülerin kabul edilemez olduğunu ve idari soruşturma başlatıldığını açıkladı. Yurt yönetimi hakkında görevden almalar ve idari işlemler uygulandığına dair haberler de yer aldı.

Öğrencilerin tepkisi

Olayı kamuoyuna taşıyan öğrenciler; güvenlik zaafiyeti, eksik denetim ve mahremiyet ihlali nedeniyle endişeli olduklarını, bazı durumlarda yurt yönetimine başvurduklarını ancak yeterli cevabı alamadıklarını belirtti. Sosyal medyada paylaşılan fotoğraf ve videolar kamuoyunda geniş tepki topladı.

Hukuki süreç ve beklentiler

Olay adli mercilere intikal etmiş durumda. Emniyetin sürdüğü teknik ve fiziki soruşturmanın ardından dosya savcılığa gönderilecek; savcılık şüpheliler hakkında adli işlem başlatacak. Ayrıca idari soruşturma sonuçlarına göre yurt personeli ve yönetimine yönelik ek idari yaptırımların gelmesi bekleniyor.

Okumaya Devam Et

Gündem

Hatay’da TikTok skandalı: Kızını canlı yayında oynatarak para kazanmaya çalışan baba gözaltına alındı — Aile Bakanlığı müdahale etti

Yayımlandı

üzerinde

Tarih / Saat: 20 Eylül 2025, 16:45 (Türkiye Saati)
Okuma süresi: 2 dakika 30 saniye

Hatay’ın Erzin ilçesinde bir babanın TikTok üzerinden canlı yayın açıp kızını müzik eşliğinde oynatması sosyal medyada büyük tepki çekti. Görüntülerin yayılması üzerine Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile emniyet birimleri hemen harekete geçti; baba gözaltına alınırken çocuk devlet korumasına alındı.

Olayın gelişimi

Sosyal medyada yayılan kısa videoda, babanın TikTok canlı yayını açtığı, küçük çocuğu müzik eşliğinde oynattığı ve yayın sırasında izleyicilerden “istek/bağış” talebinde bulunduğu görüldü. Yayına gelen bazı ahlaksız yorumlar ve tekliflerin görüntülerde yer alması kullanıcıların tepkisini artırdı. Tepkiler üzerine emniyet ekipleri adres tespiti yaptı; söz konusu şahıs gözaltına alındı, çocuğa ise ilgili il müdürlüğü ekipleri tarafından koruyucu müdahale uygulandı.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan açıklama

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, konuyla ilgili resmi sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda haberlere ilişkin soruşturmanın başlatıldığını, il müdürlüğü ekiplerinin ivedilikle harekete geçtiğini ve çocuğun devlet koruması altına alındığını duyurdu. Bakanlık ayrıca dava sürecine müdahil olacaklarını ve şahsın gereken cezayı alması için sürecin titizlikle takip edileceğini belirtti.

Hukuki ve idari süreç

Olayla ilgili olarak emniyet birimleri tarafından başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan baba hakkında adli süreç işletilecek. Bakanlığın müdahil olacağını belirtmesi nedeniyle hem idari hem de cezai işlemlerin takip edileceği, çocuğun korunmasına ilişkin gerekli sosyal hizmet ve psikososyal destek adımlarının atılacağı kaydedildi. (Resmi dava işlemleri ve soruşturmanın detayları yetkili mercilerce ilerledikçe açıklanacaktır.)

Toplumsal tepki ve sosyal medyanın rolü

Videonun yayılmasının ardından sosyal medyada çok sayıda kullanıcı duruma tepki göstererek yetkilileri göreve çağırdı. Uzmanlar, çocukların sosyal medya platformlarında korunması için hem yasal düzenlemelerin hem de aile bilincinin güçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. Platformların içerik denetimi ve topluluk kurallarının etkin uygulanması, benzer olayların önüne geçilmesi açısından önem taşıyor.

Sonuç ve takip

Olay hakkında resmi soruşturma devam ediyor. Aile Bakanlığı ve emniyet yetkilileri süreci yakından takip ediyor; kamuoyu gelişmeler için resmi açıklamalara yönlendirildi. Haberin yeni gelişmeleri açıklandıkça güncellenecektir.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar