Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Milleti provoke eden gazeteci olmaz

Yayımlandı

üzerinde

Cumhurbaşkanı , Beştepe’de 10. Anadolu Medya Ödülleri programına katıldı. 

Sokak röportajlarına tepki gösteren Erdoğan, “Milleti provoke eden gazeteci olmaz.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:

Gazze başta olmak üzere gönül coğrafyalarımızın farklı yerlerinde basın emekçileri hayatını kaybetti. İsrail Filistin’de 212 gazeteciyi şehit etti. Filistinli gazeteciler canice katledilmeye devam ediyor. 

Görüyoruz ki hakikatin peşinden koşanlar sadece haber yapmaz. Bu şuurla hareket edenler tarihe not düşen sessiz yığınların sesi olur, giderek kutuplaşan medya düzeninde özgür ve özgün bir duruş sergiler.

Anadolu medyası varsa milletin sesi vardır. Anadolu medyasının sesi gür çıktığı sürece demokrasimiz de serpilecek, sağlam temeller üzerinde yükselmeye devam edecektir.

“MEDYA ESKİSİNDEN DAHA ÖZGÜR”

Siyasi hayatında defalarca medyanın gadrine uğramış, vesayetçi ve tek sesi medya düzeninin sıkıntılarını iliklerine kadar hissetmiş kardeşiniz olarak dillendiriyorum. Manşetlerle çarpışa çarpışa geldik.

28 Şubat dönemindeki korkunç medya atmosferini hiçbirimiz hatırlamak istemiyoruz. Manşetler sayesinde doğrudan hükümete ayar verildiği, imam hatip okullarının önünde sözde gazetecilerin nöbet tuttuğu utanç verici günleri artık geride bırakmaktan memnuniyet duyuyoruz. bugün 2020 öncesine göre, çok daha serbest bir medya ekosistemine sahiptir. Bu özgürlük ortamı çoğu zaman sorumsuzluk seviyesine kadar gitmektedir.

Ülkemizdeki basın mensupları batıdaki meslektaşlarına göre daha rahat kalem oynatmaktadır. MİT tırlarının durdurulmasından, 17-25 Aralık darbe girişimine, bunu pek çok kez yaşadık. Devlet ve millet düşmanlığı, gazetecilik faaliyeti gibi gösterildi. Bugün güya basın özgürlüğü üzerinden bizi eleştirenlerle, o gün FETÖ’ye kol kanat gerenler aynı kişilerdir. Eline bir mikrofon bir de kamera alanın kendini gazeteci olarak gördüğü bir ülkede yaşıyoruz.

SOKAK RÖPORTAJLARINA TEPKİ

Bu şahıslar sokak röportajı adı altında sokaklarda adeta terör estirmektedir. Öyle ki mikrofonu kapan millete hakaret etme cüretini kendinde buluyor. Devlet hareket geçtiğinde ise bu sefer basın özgürlüğü denilerek yaygara kopartılıyor. Bunun kabul edilebilir yanı yoktur. 

Eline mikrofon alıp dışarı çıkan herkes gazeteci değildir, basın mensubu değildir. Milleti provoke eden halkı galyana getiren gazeteci olmaz. Olsa da ona gazeteci denmez. Sokakta milletimiz açıkça tahrik ediliyor.

Türk medyasındaki artan çeşitlilik vesayetçilerin gölgesine sığınarak güya gazetecilik yapanları rahatsız ettiğinin farkındayız. son 40-50 günde yaşanana ellerine fırsat geçince bunların nasıl bir faşist rüzgar estireceklerini görmüş olduk. Kimse kusura bakmasın. Yeni Türkiye’de artık eskiye rağbet kalmamıştır. Darbe bülteni aratmayan, vesayetçilere manşetlerden selam çakılan, anti demokratik güç odaklarına sözcülük yapılan günler eskide kalmış, kötü bir anı olarak maziye karışmıştır. 

Demokrasimize güç veren medyanın başımızın üstünde yeri var. Yapıcı eleştiri ve muhalefeti ülkemizde görmek isteriz. Medya sopasına karşı durumuşumuz nettir. Toplum mühendisliğine soyunan medyaya saygı duymayız. Vesayetçilerle mücadelemizi sürdüreceğiz.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Üniversite sınavına (YKS) girecek kişilere motivasyon mesajları: “Şimdi parlama sırası sende!”

Yayımlandı

üzerinde

“Hayallerin kadar büyük düşün, çaban kadar güzel yaşa. Başarı seninle olsun!”

“Unutma, bu bir son değil, yepyeni bir başlangıç.”

“Sen emek verdin, gerisi nasip… Kalbimiz seninle!”

“Sakin ol, nefes al, bildiğini yap. Zaten hazırsın.”

“Şimdi parlama sırası sende!”

“Her zorluk, azmini test eder. Bugün sen geçeceksin bu testi!”

“İyi düşün, iyi hisset, iyi sonuç al. Sen elinden gelenin en iyisini yaptın.”

“Gurur duymak için sonucunu beklemiyoruz, bu yolda yürüdüğün için zaten gururluyuz.”

“Canım kardeşim, bu uzun yolculukta en çok senin çabana şahit olduk. Sonuç ne olursa olsun, bizim gözümüzde kazanan sensin.”

“Yeğenim, bilgiyle donandın, sabırla büyüdün. Şimdi sahne senin!”

“Sevgili kuzenim, bu sınavda sadece bilgiler değil, yüreğin de konuşacak. Dualarımız seninle.”

Okumaya Devam Et

Gündem

Yedikule’ye operasyonda yeni gelişme: 7 şüpheli tutuklandı

Yayımlandı

üzerinde

İstanbul’daki Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nde gerçekleşen bıçak parası soruşturmasında bu sabah yeni bir gelişme yaşandı.

Üç ilde gerçekleşen operasyonlarda gözaltına alınan 11 şüpheliden 10’u adliyeye sevk edildi.

AMELİYAT GÜNÜNÜ ÖNE ÇEKMEK İÇİN PARA ALDILAR

Şüphelilerin, hastaların ameliyat gününü öne alma bahanesiyle bıçak parası talep ettiği iddia ediliyor.

Gözaltına alınan şüphelilerin emniyetteki işlemleri tamamlandı.

TUTUKLAMA TALEBİ

Emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından10 şüpheli, sabah saatlerinde sağlık kontrolünden geçirilerek adliyeye sevk edildi.

Savcılık tarafından ifadeleri alınan 10 şüpheli, tutuklanma talebiyle Bakırköy Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi.

7 ŞÜPHELİ TUTUKLANDI, 4 ŞÜPHELİ ADLİ KONTROL TALEBİYLE SERBEST BIRAKILDI

Hakimlikte savunmaları alınan şüphelilerden 7’si ‘Suç işlemek amacıyla örgüt kurma veya üye olma’ ile ‘İrtikap’ suçlarından tutuklandı. 4 şüpheli ise adli kontrol şartı kararı ile serbest bırakıldı.

NE OLMUŞTU?

İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’ne yaklaşık 50 kişinin Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nde bazı hastalardan haksız kazanç elde edildiği yönündeki şikayeti üzerine, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmıştı.

Soruşturma kapsamında Mali Suçları Araştırma Kurulunun (MASAK) incelemesi sonucunda zanlıların bağış adı altında bıçak parası talep ederek yaklaşık 10 milyon lira haksız kazanç elde ettiği tespit edilmişti.

BAĞIŞ ADI ALTINDA PARA TOPLADILAR

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin, şüphelilere yönelik beş ay fiziki ve teknik takibi sonucu İstanbul’daki hastanenin göğüs cerrahisi bölümünde çalışan Prof. Dr. M.M, Doç. Dr. V.E. ve uzman doktor Y.S’nin de aralarında bulunduğu 11 şüphelinin birlikte hareket ederek, hasta ve yakınlarından yapılacak tıbbi işlemlerle ilgili kamu kurumunu aracı kılarak bağış adı altında örgütlü şekilde maddi menfaat temin ettikleri, görevlerini kötüye kullandıkları, irtikap ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işledikleri belirlenmişti.

Ekipler, İstanbul, Mersin ve Tekirdağ’da düzenledikleri eş zamanlı operasyonda Prof. Dr. M.M, Doç. Dr. V.E, uzman doktor Y.S ile M.F, A.A, A.Ç.B, O.B, O.Ö, Ö.A, E.Ö. ve Y.Ö’yü gözaltına almıştı.

Okumaya Devam Et

Gündem

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan İsrail-İran savaşı açıklaması: Eller tetiklerden çekilmeli

Yayımlandı

üzerinde

Cumhurbaşkanı , İsrail ile İran arasında sekizinci gününe girilen savaşta geri dönülmez noktaya gidildiği uyarısında bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’da gerçekleşen İslam İşbirliği Teşkilatı Gençlik Forumu’nda konuştu.

Gazze’de sivilleri hedef alan İsrail’in soykırımın birinci sorumlusu olduğunu ifade eden Erdoğan, katliamlara karşı ses çıkarmayanların da suç ortağı olduğunu ifade etti.

Erdoğan, “Netanyahu ve hükümeti hiçbir kural, ahlak ve sınır tanımadan aylardır işledikleri zulümler sebebiyle Hitler gibi çağımızın zalimlerinin yanına utançla yazdırmışlardır.” dedi.

İSRAİL-İRAN SAVAŞI: “GERİ DÖNÜLMEZ BİR NOKTAYA GİDİLİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail ile İran arasında sekiz gündür devam eden savaşa ilişkin uyarıda bulundu.

Erdoğan, “Daha fazla sivil kayıplar olmadan, Avrupa ve Asya’yı yıllarca etkileyebilecek korkunç bir felaket yaşanmadan ellerin tetiklerden ve düğmelerden çekilmesi şarttır.” ifadelerini kullandı.

“İsrail üzerinde tesir sahibi güçler, Netanyahu’nun oyununa gelmemeli ve nüfuzlarını savaşın derinleşmesinden değil, tüm bölgemizde ateşkes ve sükunetin tesisinden yana kullanmalıdır.” diyen Erdoğan, ‘nin bu yönde atılacak her adıma destek ve katkı vereceğini anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

“Doğdukları toprakları kahramanca savunan Filistin’in yiğit gençlerini buradan yürekten selamlıyorum. Gazze’nin barbarlığa karşı direnen cesur kadınlarını, anasızlığın, babasızlığın ağır yükünü taşıdıkları halde zalimler karşısında diz çökmeyen yetimleri, öksüzleri, zorbalığa rağmen Müslüman olmanın şerefini yere düşürmeyen tüm Filistinli kardeşlerimi selamlıyorum.

2019’dan bu yana gerçekleştirdiği 262 programla 15 milyonun üzerinde gence ulaşan forumumuzun 70’den fazla ülkedeki üniversitelerde kulübü bulunuyor. Bu kulüplerdeki 75 bin öğrenci, farklı alanlardaki akademik girişimlerini sürdürüyor. Geniş bir coğrafyada 500 milyon gencimizin ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimine katkı yapan forumun başkan ve üyelerini tebrik ediyorum.

“İSLAM DÜNYASI OLARAK ZORLU BİR SÜREÇTEN GEÇİYORUZ”

İri olacağız, diri olacağız, hep birlikte güçlü olacağız. Şunu özellikle vurgulamak isterim; İslam dünyası olarak zorlu bir süreçten geçiyoruz. Savaş, çatışma, kaos ve istikrarsızlık bulutları. Son iki yıldır yüzümüzü nereye çevirsek bir dramla, savaş ve insanlık suçlarıyla karşılaşıyoruz.

“İSRAİL SİVİLLERİ KATLEDİYOR”

Gazze’de 21 aydır modern zamanların en utanç verici barbarlıklarından biri yaşanıyor. İsrail, tüm dünyanın gözleri önünde ahlaksız ve arsız bir şekilde sivilleri katlediyor. Yüzde 80’i enkaz haline gelen işgal altındaki topraklarda, işgal politikasını hiçbir kural ve ilke tanımadan günden güne yaygınlaştırıyorlar.

“İNSANLAR VAHŞİ ŞEKİLDE HEDEF ALINIYOR”

İnsani yardım girişlerine engel olup, açlığı silah olarak kullanıyorlar. Yemek kuyruğuna giren insanlar vahşi bir şekilde hedef alınıyor. Sivil yerleşim alanları, okullar, ibadethaneler, hastaneler bombalanıyor.

“SUSANLAR DA SUÇA ORTAK”

Gazze’deki soykırımın birinci sorumlusu Netanyahu hükümetidir. Ancak Netanyahu ve cinayet şebekesinin katliamlarına ses çıkarmayanlar da kabul edelim ki bu suçlara ortak olmuşlardır. Soğuk betonlara sıra sıra dizilen o masum yavruların kanı, İsrail’in şımarıklığına susanların ellerine, yüzlerine, alınlarına bulaşmıştır. Netanyahu ve hükümeti hiçbir kural, ahlak ve sınır tanımadan aylardır işledikleri zulümler sebebiyle Hitler gibi çağımızın zalimlerinin yanına utançla yazdırmışlardır.

“ELLERİN TETİKLERDEN ÇEKİLMESİ ŞART”

Bir başka gerçek şudur; İran’la olan çatışmalar maalesef süratle geri dönülmez noktaya doğru gitmektedir. Artık bu haydutluk bir an önce son bulması gerekiyor. Daha fazla sivil kayıplar olmadan, Avrupa ve Asya’yı yıllarca etkileyebilecek korkunç bir felaket yaşanmadan ellerin tetiklerden ve düğmelerden çekilmesi şarttır.

İsrail üzerinde tesir sahibi güçler, Netanyahu’nun oyununa gelmemeli ve nüfuzlarını savaşın derinleşmesinden değil, tüm bölgemizde ateşkes ve sükunetin tesisinden yana kullanmalıdır. bu yönde atılacak her samimi adıma destek ve katkı vermeye hazırdır. Çünkü biz coğrafyamızda daha fazla kaos, çatışma, savaş ve sivil ölümü görmek istemiyoruz.

“YAŞASIN ÖZGÜR FİLİSTİN DİYORUZ”

Doğru, adil ve hakkaniyetli olanı cesaretle savunmaktan imtina etmedik. Kimin ne dediğine değil, mazlumların ne dediğine baktık. Bugün de aynı yerde sapasağlam duruyoruz. Bugün de hiçbir ayrım yapmadan mazlumlara sahip çıkıyoruz. Bugün de barış, diplomasi, adalet, hürriyet diyoruz. Bugün de yaşasın özgür Filistin diyoruz.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar