Bağımlılık, genellikle maddelerle ilişkilendirilen bir döngü olsa da, bazen bir insana karşı bağımlılık çalıştırmak da mümkün olabilir. Uzmanlar, bu tür toksik etkileşimlerin psikolojik açıdan yıpratıcı olabileceğini belirterek uyarıyor.
Birine bağımlı olma hissi, daha çok beynimize mutluluk hormonu salan kimyasallar -dopamin veya oksitosin gibi- ile ilişkilidir. Bu kişiyle birlikteyken beyinde ödül sistemleri devreye girer ve heyecanın devamı arzulanır.Verywell Mind yazarları, bağımlılığın sadece maddelerle değil, herhangi bir şey veya kişiyle de gelişebileceğini savunuyor. Hedeflenen davranışa karşı olan bağımlılıklar, bireyin bu döngüyü sürdürmesine neden olur. Sonuçları olumsuz olsa bile…O kişi olmadığında yaşamınızı idare etmekte zorlanırsınız.
Bütün ihtiyaçlarınızın yalnızca o kişi tarafından karşılanması gerektiğini hissedersiniz.
O kişinin olumsuz davranışlarına aşırı tepki verirsiniz.
Eski arkadaşlarınız ve sevdiklerinize daha az vakit ayırır, sadece onunla birlikte olmak istersiniz.
Dünyada sizi sevecek tek insanın o olduğuna inanırsınız.Bağımlılığa eğilimli kişiler, duygusal dalgalanmalara, dürtüselliğe ve düşük özgüvene sahip olabilirler. Ayrıca, genetik faktörler ve çevresel etmenler de bağımlılık riskini artırabilir.Bağımlılıkla mücadelede ilk adım, bağımlılığın ne olduğunu ve kişisel risk faktörlerini anlamaktır. Ayrıca, kodipendens (bağımlı ilişki dinamikleri) üzerine araştırmalar yaparak da sağlıklı sınırlar konulabilir.