Gündem
“Bafra’da Kan Donduran İddia: İki Kuzenin Yıllar Süren Dayı İstismarı Gün Yüzüne Çıktı”
Açıklaması
Samsun’un Bafra ilçesinde 30’lu yaşlarındaki iki kuzen, öz dayılarının uzun yıllar süren cinsel istismarını gizli kayıtlarla belgeleyip savcılığa başvurdu. İstismar sonucu biri hamile kaldı, diğeri ölüm tehditleriyle baskılandı. Hukuki süreç ve toplumsal tepkiler neleri gösteriyor?
Makale
Olayın Detayları
Samsun’un Bafra ilçesinde yaşayan 30’lu yaşlarının sonundaki iki kuzen, öz dayılarının uzun yıllar boyunca cinsel istismarına uğradıklarını ileri sürerek 2025 yılında savcılığa suç duyurusunda bulundu . İddialara göre, mağdurlardan biri bu istismar sonucu hamile kalırken, diğeri korkudan kimseye anlatamadığı öyküsünü paylaştığında ölüm tehditleriyle sindirildiğini açıkladı
Mağdur Profilleri
40 yaşındaki Türkan Dayanıklı, dayısının telefon konuşmasını gizlice dinleyerek kuzeninin 16 yaşından beri cinsel istismara uğradığını öğrendiğini belirtti . Diğer kuzen ise, Dayanıklı’nın aktardığına göre, yıllarca yaşadığı dehşeti kimseyle paylaşamamış ve ancak yakınlarının müdahalesiyle yardım almaya karar vermiştir.
Hukuki Süreç
Şikâyet üzerine gözaltına alınan şüpheli dayı, “delil yetersizliği” gerekçesiyle kısa süre sonra serbest bırakıldı . Savcılık, kaydedilen itiraf ses kayıtları ve mağdur beyanlarını değerlendirirken bilirkişi incelemesine başvurdu. Hukukçular, cinsel istismar vakalarında delil toplama süreçlerinin güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor
Toplumsal Tepki
Olayın medyada geniş yer bulmasının ardından Samsun Barosu ve kadın hakları savunucuları, mağdurların korunması ve adaletin sağlanması için acil önlemler talep etti. Sosyal medyada #Bafraİstismar etiketiyle dayanışma mesajları yoğunlaşırken, psikolojik destek hizmetlerinin yaygınlaştırılması çağrıları yükseldi.
Uzman Görüşleri
Psikologlar, uzun süreli travmaların etkilerinin nesiller boyu sürebileceğini belirterek mağdurların kapsamlı rehabilitasyon programlarına yönlendirilmesi gerektiğini vurguladı . Ceza hukuku uzmanları ise cinsel dokunulmazlığı koruyan yasal düzenlemelerdeki boşlukların giderilmesine yönelik yasa tekliflerinin parlamentoya sunulması gerektiğini ifade etti