Gündem
Ankara’da Sahte Facebook Profili Kurup Başkasının Fotoğraf ve Bilgilerini Yayan Kişiye Yargıtay’dan 2 Yıl 1 Ay Hapis
Yargıtay 12. Ceza Dairesi, başkasının adı, fotoğrafı ve iletişim bilgilerini kullanarak sahte sosyal medya hesabı açıp paylaşımlar yapan kişinin “verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme” suçundan verilen 2 yıl 1 ay hapis cezasını onadı; karar üst mahkeme aşamalarında önce beraat, sonra istinafla ceza şeklinde değişti.
Ankara davasının kısa özeti
Beypazarı Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada ilk derece mahkemesi sanık hakkında “suçu işlediğine dair kesin delil bulunmadığı” gerekçesiyle beraat kararı verdi. İstinaf incelemesi sonucunda Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Ceza Dairesi, beraati bozup eldeki deliller ışığında sanığı “verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme” suçundan 2 yıl 1 ay hapse mahkûm etti. Dosya Yargıtay’a taşındı ve Yargıtay 12. Ceza Dairesi söz konusu mahkûmiyeti onadı.
Suç niteliği ve hukuki dayanak
Mahkeme kararında suç vasıfı olarak Türk Ceza Kanunu’nun 136. maddesi — “Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme” esas alındı. Bu maddeye göre kişisel verileri hukuka aykırı biçimde veren, yayan veya ele geçiren kişiler 2 yıldan 4 yıla kadar hapis ile cezalandırılabiliyor; ağırlaştırıcı hallerde ceza artabiliyor. (Somut olayda mahkeme, sanığın başkasına ait fotoğraf, isim ve iletişim bilgilerini kullanarak sahte profil oluşturup paylaşımlar yaptığını dikkate aldı.)
Olayın toplumsal önemi ve sonuçları
-
Gizlilik ve kişisel veriler: Bu karar, sosyal medyada başkasının kimliğini, fotoğrafını veya iletişim bilgisini izinsiz kullanmanın cezai yaptırımlarla sonuçlanabileceğine ilişkin örnek teşkil ediyor
-
Hukuki süreç: Davada önce beraat, ardından istinafla ceza verilmesi ve sonrasında Yargıtay onayı, delil değerlendirmesinin farklı yargı kademelerinde nasıl farklı sonuçlar doğurabileceğini gösteriyor.
Uzman yorumu — kısa (habere ek için)
Hukuk uzmanları, sahte hesaplar ve kişisel verilerin paylaşımının TCK 136 kapsamında değerlendirildiğini, delil toplama ve ispat süreçlerinin davanın sonucunu belirlemede kritik olduğunu vurguluyor. Ayrıca, mağdurların sosyal medya platformları vasıtasıyla hızlı delil tespiti ve içerik kaldırma taleplerinde bulunmaları gerektiği belirtiliyor.