Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Teknoloji

Telegram’da Suç Çukuru Derinleşiyor: Milli ve Dini Değerlere Hakaret, Tehdit ve Devlete Meydan Okuma

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
Telegram platformunda örgütlenen C7K ve C31K gibi suç grupları, milli ve dini değerlere alenen hakaret ederken, insanları öldürmekle tehdit ediyor ve “T.C. bizi bulamıyor” diyerek devlete meydan okuyor. Derinleşen suç ekosisteminin gerçek boyutlarını, yürütülen operasyonları ve çözüm önerilerini keşfedin.

Giriş: Telegram’ın Suç Terminusuna Dönüşmesi

Teknolojinin sunduğu gizlilik ve şifreleme imkânları, Telegram’ı yalnızca masum iletişim için değil; aynı zamanda kimlik saklayan suç örgütleri için de cazip bir mecra haline getiriyor. Dünya genelinde parola kiralama, sahte kimlik ticareti, fidye yazılımları ve phishing saldırıları gibi faaliyetler belgelense de, Türkiye’de özellikle millî ve dinî hassasiyetlere yönelik nefret söylemi ve tehdit içeren içeriklerde ciddi artış gözlemleniyor .

C7K ve C31K Suç Gruplarının Faaliyetleri

“Cehennemin 7 Katı” anlamına gelen C7K ile C31K adlı gruplar, Telegram’da örgütlenerek ucu bucağı olmayan yasa dışı faaliyetler gerçekleştiriyor. Bu grupların üyeleri; kredi kartı dolandırıcılığı, yasa dışı panel (kişisel veri sorgu) satışı ve kedi işkencesi videoları paylaşmak gibi eylemlerle hem yasa dışı gelir elde ediyor hem de toplumsal infiali körüklüyor.

Milli ve Dini Değerlere Alenen Hakaret

Telegram gruplarında Kur’an-ı Kerim’i yakmak, dinî liderlere ve mücahitlere yönelik aşağılayıcı dil kullanmak sıradanlaştı. Şehit yakınlarına hakaret eden paylaşımlar, hem ceza kanununa hem de toplumsal barışa yönelik doğrudan bir saldırı niteliği taşıyor. TCK 125 ve 131. maddelere göre kişilerin mensup olduğu dine yönelik alenen yapılan hakaret, alt sınırı bir yıl hapis cezasıyla cezalandırılıyor .

Tehdit Dilinin Uğursuz Yükselişi

“Sizden intikamımızı alırız”, “kızınızın kafasını keseriz” gibi hakaret ve ölüm tehdidi barındıran mesajlar, Telegram’daki suçu tırmandırmanın ötesinde dehşet verici bir psikolojik şiddet aracı olarak da kullanılıyor. Özellikle ailelere gönderilen bu tür mesajlar, mağdurların yaşam hakkını ve güvenliğini doğrudan tehlikeye atıyor .

Devlete Meydan Okuma ve Yaptırımlara Meydan Okuma

Grup üyeleri arasında “T.C. bizi bulamıyor” gibi ifadeler, devletin otoritesini ve hukuki denetim mekanizmalarını küçümseyerek, suç işlenmesini özendiriyor. Bu söylem, hem polis hem de yargı organlarının caydırıcılığını zayıflatma amacı taşıyor .

Gerçek Örnek: 2024 ve 2025 Operasyonları

Ocak 2024’te Siber Suçlarla Mücadele Başkanlığı, C31K grubuna yönelik beş ilde düzenlediği operasyonda beş kişiyi gözaltına aldı. Ekim 2024’te “Hz. Ebu Cehil” ve “Arda Bateman” kullanıcı adlarını taşıyan yöneticilerden E.K. ev hapsi, A.T. ise adli kontrol şartıyla serbest kaldı. Ne var ki; yaşları 17’ye kadar inen bu şahısların ceza alarak topluma kazandırılmaları yerine, sanal ortamdaki cesaretle tekrar suç işlemeye devam etmeleri, yaptırımların caydırıcılığını sorgulatıyor .

Çözüm Önerileri ve Denetim Mekanizmaları

  1. Şeffaf İçerik Denetimi ve İşbirliği: Telegram yönetimiyle doğrudan işbirliği ve daha etkin şikâyet-mechanizmaları oluşturulmalı.

  2. Gelişmiş Siber Suç Birimleri: Emniyet ve Jandarma bünyesinde dijital risk analizi ekipleri güçlendirilmeli, yapay zekâ destekli izleme sistemleri kullanılmalı.

  3. Hukuki Düzenlemeler ve Hızlı Muhakeme: İnternet üzerinden işlenen nefret suçu ve tehdit içerikli paylaşımlara hızlandırılmış dava süreçleri ve mağdur destek hatları kurulmalı.

  4. Toplum Bilinçlendirme: Okullarda ve sivil toplum kuruluşlarında; dijital sorumluluk, nefret söylemi ve online şiddetin sonuçları hakkında farkındalık eğitimleri yaygınlaştırılmalı.


Bu adımlar atıldığında, Telegram’daki derinleşen suç ekosistemiyle daha etkili mücadele edebilir, milli ve dini değerlerimize yönelik hakaret ve tehditleri engelleyerek toplumsal barışı koruyabiliriz.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Teknoloji

NASA, Ay’a çarpma ihtimali olan göktaşına karşı plan yapıyor: Nükleer seçenek masada

Yayımlandı

üzerinde

Geçen yıl keşfedildiğinde Dünya’ya çarpma olasılığı yüzde 3 olarak hesaplanan 2024 YR4 adlı asteroid için modeller güncellendi: Artık Dünya’ya çarpma ihtimali neredeyse yok, fakat ve ortak araştırmacıların yeni değerlendirmelerine göre asteroidin Aralık 2032’de Ay’a çarpma ihtimali yaklaşık yüzde 4.

Olası çarpma tarihine yaklaştıkça ihtimal daha kesinleşecek; ancak bilim insanları potansiyel yıkıcı etkileri önlemek için senaryolar ve görev planları üzerinde çalışıyor.

DÜNYA’YI NASIL ETKİLEYECEK?

Yeni çalışmaya göre Ay’a çarpması halinde ortaya çıkacak büyük enkaz bulutu, birkaç gün boyunca Dünya çevresindeki mikro-meteorit akışını normalin bin katına çıkarabilir.

Bu durum, istasyonlarındaki astronotlar ve yörüngedeki uydular için ciddi riskler doğurabilir.

SAPTIRMAK VEYA YOK ETMEK

Araştırma, 2024 YR4 tehdidini ortadan kaldırmak için pratikte iki yol olduğunu belirtiyor: Asteroidi yörüngesinden hafifçe saptırmak (defleksiyon) ya da parçalayarak yok etmek.

Tercih edilen yöntem saptırma; çünkü yörüngede küçük bir değişiklik hem Ay’ı hem de Dünya’yı güvenle geçmesini sağlayabilir. Erken müdahale daha az kuvvet gerektirdiği için mümkün olan en erken zamanda harekete geçmek avantajlı.

Saptırma görevini planlarken en kritik parametre ise asteroidin kütlesi. Çapı hakkında nispeten iyi bir tahmin (yaklaşık 60 metre ± yüzde 10) olsa da yoğunluk bilinmediğinden kütle tahminleri 51 milyon kilogram ile 711 milyon kilogram arasında değişiyor.

Bu geniş aralık, kayayı hareket ettirmek için gereken enerjiyi ciddi biçimde etkiliyor; yanlış kütle hesaplanması ise kazara yörüngesini daha tehlikeli hâle getirebilir.

ZAMAN DARALIYOR

Universe Today’e göre, kütleyi doğru kestirecek keşif görevleri en uygun 2028’de yapılabilir. Ancak 2028’e kadar tasarım ve fırlatma yapmak olağanüstü sıkışık bir takvim gerektiriyor.

Bu nedenle araştırmacılar, halihazırda uzayda veya geliştirme aşamasında olan görevlerin (OSIRIS-APEX, Psyche gibi) yeniden yönlendirilerek 2024 YR4’e yaklaştırılıp veri toplamasının bir seçenek olarak değerlendirilebileceğini yazıyor.

NÜKLEER PATLAMA BİR SEÇENEK

Saptırmanın belirsizlikleri göz önüne alındığında, çalışmada yok etme seçeneklerinin de uygulanabilir olduğu vurgulanıyor.

Kinetik yöntem, büyük bir cismin çarptırılarak asteroidi 10 metre ölçeğinde parçalara ayırmayı hedefliyor; DART misyonu bu yaklaşımın kanıtını göstermişti. Bu tür bir görev için olası fırlatma penceresi Nisan 2030 ile Nisan 2032 arasında yer alıyor.

Diğer seçenek daha tartışmalı: Asteroidi bir nükleer patlamayla parçalayıp “bozmak.” Çalışma, uygun yükseklikte yapılacak bir patlamayla 1 megaton güçte bir nükleer cihazın 2024 YR4’ü boyutundan bağımsız olarak “parçalamak/bozmak” için yeterli olabileceğini hesapladı.

Ancak nükleer seçenek hem teknik hem de politik açıdan büyük tartışma ve koordinasyon gerektiriyor; uzayda nükleer müdahale daha önce hedef odaklı olarak test edilmedi.

Şu an için 2024 YR4’ün Ay’a çarpacağı kesin değil. Nihai kararları ve müdahale planlarını şekillendirecek daha iyi veriler 2028’e kadar gelmeyecek. Ancak araştırma, eğer çarpma riski doğrulanırsa hem keşif hem de müdahale yeteneğinin birkaç yıl içinde hazır olması gerektiğini vurguluyor; fırlatma pencereleri daraldıkça seçeneklerin maliyeti ve zorluğu artacak.

Okumaya Devam Et

Teknoloji

Beyin yaşlanması nasıl yavaşlatılır? Alışkanlıklar zihin üzerinde etkili

Yayımlandı

üzerinde

Beyin, vücudunuzun en önemli parçasıdır. Bu organ, vücudunuzda meydana gelen her şey üzerinde etkilidir. Bu nedenle onu formda tutmak çok önemlidir. Yeni çalışma, iyimserlik, iyi uyku, sosyal destek ve diğer olumlu faktörler gibi belirli faktörlerin daha sağlıklı beyinlerle güçlü bir şekilde bağlantılı olduğunu ortaya koydu. Bulgular ayrıca, insanların stresle nasıl yaşadıklarının ve başa çıktıklarının, kronik ağrı çekenlerde bile beyin yaşlanmasının hızını ölçülebilir şekilde etkileyebileceğini gösteriyor.

Florida Üniversitesi’nde klinik ve sağlık psikolojisi alanında araştırma görevlisi ve yeni çalışmaya liderlik eden Dr. Jared Tanner yaptığı açıklamada, “Bunlar insanların bir dereceye kadar kontrol edebildiği şeyler. Stresi farklı algılamayı öğrenebilirsiniz. Kötü uyku tedavi edilebilir. İyimserlik uygulanabilir,” dedi.

Okumaya Devam Et

Teknoloji

Ay’a insanlı görev için tarih belli oldu

Yayımlandı

üzerinde

ABD Ulusal Havacılık ve Dairesi (), ertelemelerin ardından Artemis II görevinin en geç Nisan 2026’da fırlatılacağını duyurdu. Yetkililer, olasılıkla Şubat 2026’da da fırlatmanın gerçekleşebileceğini belirtti.

NASA yöneticilerinden Lakiesha Hawkins, “Bu taahhüdümüzü yerine getirmek istiyoruz” dedi.

DÖRT KİŞİLİK MÜRETTEBAT 

Görevde üç Amerikalı ve bir Kanadalı yer alacak:

Reid Wiseman (NASA) – görev komutanı, Christina Hammock Koch (NASA), Victor Glover (NASA), Jeremy Hansen (Kanada Uzay Ajansı)

Mürettebat Ay’ın etrafında dolanacak ancak yüzeye inmeyecek. Ay’a inişin ise bir sonraki görev olan Artemis III ile gerçekleştirilmesi hedefleniyor.

ABD-ÇİN REKABETİ 

Artemis programı, ABD’nin Ay’a dönüşünü hızlandırmayı amaçlıyor. Çin de 2030’a kadar kendi insanlı Ay görevini planlıyor. Washington yönetimi bu durumu “ikinci uzay yarışı” olarak nitelendiriyor.
ABD Başkanı Donald Trump, yeniden başkanlık görevine gelir gelmez Artemis programını hızlandırmaları için NASA’ya baskı yapmaya başladı. Yönetim, hem Ay’a dönüşü hem de Mars’a insanlı yolculuğu öncelikli hedef ilan etti.

NİHAİ HEDEF: AY’DA ÜS KURMAK 

NASA ve Trump yönetiminin uzun vadeli hedefi, Ay yüzeyinde kalıcı üsler inşa etmek ve burayı Mars yolculuğu için bir sıçrama noktası haline getirmek.

Hawkins, “Ay’a dönme arzusu var ama NASA’nın önceliği güvenli bir şekilde dönmek” ifadelerini kullandı.

Artemis II’nin başarıyla tamamlanması halinde, insanlık 1972’deki Apollo 17’den bu yana ilk kez Ay yörüngesine astronot göndermiş olacak.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar