Teknoloji
Twin ve Qonto’dan fatura yönetimine yapay zeka yaklaşımı

Geleneksel yöntemlerde genellikle manuel işlem gerektiren ve zaman alan bu süreç, Twin’in yenilikçi teknolojisi sayesinde artık çok daha hızlı ve kolay bir hale geliyor. Kullanıcılar, aracın sağladığı esneklikle eksik faturalarını sistem üzerinden hızla bulabiliyor, ilgili hizmetlere erişim sağlayarak bu faturaları indirebiliyor ve Qonto hesaplarına entegre edebiliyor.
TWIN’İN AI TEKNOLOJİSİ İLE FARK YARATAN ÖZELLİKLER
Twin’in geliştirdiği yapay zeka çözümü, robotik süreç otomasyonu (RPA) yazılımlarına göre çok daha esnek bir yapı sunuyor. Geleneksel RPA yazılımlarında her bir platform için özel komut dosyaları gerekliyken, Twin’in yapay zeka modeli, çok daha geniş bir uygulama yelpazesini destekliyor ve değişen koşullara hızla uyum sağlıyor. Bu özellik, sürekli güncellenen çevrimiçi platformlar için büyük bir avantaj olarak öne çıkıyor.
Twin’in AI ajanı, binlerce farklı uygulamayı destekleme kapasitesine sahip. Bu, her bir web sitesi için özel bir komut dosyası gerektiren RPA sistemlerinden önemli bir ayrışma sağlıyor. Ayrıca, Twin’in AI modeli değişikliklere ve güncellemelere hızla uyum sağlayabiliyor. Bu esneklik, çevrimiçi hizmetlerin sıkça değişen yapısı göz önüne alındığında oldukça kritik bir avantaj olarak öne çıkıyor.
Fatura toplama süreçlerinde yalnızca otomasyonu sağlamakla kalmayan Twin’in yapay zeka teknolojisi, aynı zamanda süreçlerin analiz edilmesine ve optimize edilmesine olanak tanıyor. Örneğin, AI ajanı, eksik veya hatalı fatura girişlerini tespit ederek kullanıcıya uyarılarda bulunuyor. Bu sayede işletmeler, finansal yönetim süreçlerindeki insan hatası riskini büyük ölçüde azaltabiliyor.
Twin’in teknolojisi, OpenAI’nin Computer-Using Agent (CUA) modelini temel alıyor. CUA modeli, yapay zeka araçlarının insan benzeri web gezintisi gerçekleştirmesine olanak tanıyor. Twin’in AI ajanı, bu modeli kullanarak fatura toplama işlemini otomatikleştirirken aynı zamanda yüksek doğruluk ve hız sağlıyor. Kullanıcılar için daha az çaba gerektiren bu süreç, aynı zamanda güvenilir bir deneyim sunuyor.
İŞLETMELER İÇİN AVANTAJLAR
Twin’in yapay zeka destekli fatura toplama aracı, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için önemli bir zaman ve kaynak tasarrufu sunuyor. Faturaların manuel olarak takip edilmesi ve işlenmesi sürecinin zorluklarını ortadan kaldırarak, işletmelere daha verimli bir çalışma ortamı sağlıyor. Bu araç, eksik veya hatalı faturaları otomatik olarak tespit etme özelliğiyle finansal yönetim süreçlerini kolaylaştırıyor. Böylece işletmeler, hata riskini azaltarak daha güvenilir ve düzenli bir finansal arşiv oluşturabiliyor. Bu da hem iç operasyonların iyileştirilmesine hem de iş ortaklarıyla olan ilişkilerin daha profesyonel bir düzeye taşınmasına katkı sağlıyor.
Ek olarak, Twin’in AI ajanı işletmelere stratejik bir avantaj da sunuyor. Fatura takibi gibi zaman alıcı ve tekrarlayan görevleri otomatikleştiren bu araç, çalışanların enerjilerini daha yaratıcı ve stratejik projelere yönlendirebilmesine olanak tanıyor. Bu, şirketlerin inovasyona odaklanmasını artırırken, rekabet avantajı elde etmelerine de yardımcı oluyor. Ayrıca, AI destekli otomasyon sayesinde, operasyonel maliyetlerde düşüş sağlanarak işletmelerin kaynaklarını daha etkin bir şekilde kullanmaları mümkün hale geliyor. Bu gibi gelişmeler, işletmelerin hızla değişen iş dünyasına uyum sağlamalarına ve sürdürülebilir büyüme elde etmelerine destek oluyor.
Teknoloji
Hapishanede yazılımcı oldu: “Ne kadar kazandığını duyanların gözleri açılıyor”

ABD’nin Maine eyaletindeki bir hapishanede yatan Preston Thorpe, teknoloji dünyasında sıra dışı bir başarıya imza attı.
Uyuşturucu satmaktan hapis cezası almış olan Thorpe, şu anda Silikon Vadisi merkezli yazılım şirketi Turso’da uzaktan çalışan bir yazılımcı olarak görev yapıyor.
TechCrunch’ın haberine göre, Thorpe’un hayat hikâyesinden etkilenen Turso’nun CEO’su Glauber Costa, ocak ayında doğrudan onunla iletişime geçti. “Kendisiyle tanışmak ve hikâyesini öğrenmek istedim” diyen Costa, o zamandan beri Thorpe ile sık sık görüştüğünü ve yaşadığı değişimi yakından takip ettiğini belirtti.
HAPİSTE UZAKTAN YAZILIMCILIK
Thorpe, Maine eyaletinde uygulanan deneysel bir program kapsamında uzaktan çalışma iznine sahip oldu.
20 yaşındayken karanlık ağ (dark web) üzerinden satın aldığı uyuşturucuları satarken yakalanan ve hapse giren mahkum, birkaç yıl sonra tahliye edilmiş ama 14 ay içinde tekrar tutuklanmıştı.
TechCrunch’a konuşan Thorpe, COVID-19 pandemisi sırasında radikal bir karar aldığını söyledi:
“Bir aydınlanma yaşadım. ‘Kendim için bir şey yapacağım’ dedim.”
Thorpe, cezaevinden uzaktan Maine Üniversitesi’ne kayıt oldu ve sonrasında yarı zamanlı öğretim görevlisi olarak işe alındı. Şu anda Maine’deki Mountain View Islah Tesisi’nde yer alan “Earned Living Unit” adlı özel biriminde yaklaşık 30 mahkumdan biri.
Burada mahkumlar kazançlarının yüzde 10’unu devlete ödüyor; bunun yanında nafaka veya tazminat gibi yükümlülükleri de var.
Maine Cezaevi Müdürü Randall Liberty, bu programın hem güvenlik hem ekonomi açısından örnek oluşturduğunu belirtiyor:
“Sağcı ya da solcu fark etmeksizin herkese anlatmak zorundayım. Preston’ın ne kadar kazandığını duyduklarında gözleri faltaşı gibi açılıyor” diyen Liberty şöyle ekledi:
“Ama ben diyorum ki: Gerçekten toplumun daha güvenli olmasını, ekonomik sorumluluğu ve mağdur haklarını önemsiyorsanız, işte doğru yol bu.”
“RÜYADAN UYANDIM”
Thorpe ise yeni hayatına dört elle sarılmış durumda. Yazılımcı olarak iyi bir gelir elde ediyor ve geçmişi artık ona çok uzak geliyor:
“Beş yıl önceki hâlim sanki başka birine aitmiş gibi. Sokaklardaki anılarım, neden hapse girdiğime dair hatıralar. Sanki hiç yaşanmamış gibi.”
Thorpe, 2017 yılında 15 ila 30 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Bu, en az yedi yıl daha hapiste kalabileceği anlamına geliyor. Ancak iyi hâl indirimiyle erken tahliye edilirse, bir gün gerçekten evinden çalışabileceği bir hayata kavuşabilir.
Teknoloji
Kullandıktan sonra mutlaka fişten çekilmesi gereken üç cihaz

Elektrik fiyatları her yıl biraz daha artarken, elektrik tasarrufu sağlayan teknolojilere yatırım yapmak cazip olabilir.
Ancak bundan önce yapılacak çok daha basit bir şey var: Evinizde fark etmeden enerji çeken alanları tespit etmek.
Birçok elektronik cihaz ve ev aleti, kullanılmadıkları zamanlarda fişe takılı kaldıklarında enerji tüketmeye devam ediyor. Buna “hayalet yük” (phantom load) adı veriliyor. Hatta kapalı olan akıllı prizler bile az miktarda enerji (1-2 watt) çekebilir.
Cihazları kullandıktan sonra fişten çekmemek, faturaları artıran nedenler arasında.
Teknoloji sitesi SlashGear, kullandıktan sonra mutlaka fişten çekilmesi gereken aletleri sıraladı.
1. TELEVİZYONLAR
Televizyonu kapattığınızda tamamen kapandığını sanıyor olabilirsiniz. Oysa modern akıllı televizyonlar, bekleme modundayken bile enerji tüketir.
Üretici firma TCL’ye göre, televizyonlar kapalıyken bile 0.5 ila 3 watt arasında enerji harcamaya devam eder. TV’de sürekli yanan küçük ışık, bu tüketimin bir göstergesi.
Enerji tasarrufu için televizyonunuzun uyku moduna geçmesini sağlayan ayarları etkinleştirebilirsiniz. Ancak gerçek anlamda sıfır enerji tüketimi için tek çözüm, TV’nin fişini çekmek.
2. İNTERNET MODEMLERİ
Modemler genellikle 7/24 açık bırakılır çünkü evdeki birçok cihaz sürekli internet bağlantısı kullanır. Ancak modemler de saatte 5 ila 20 watt arasında enerji tüketebilir.
ABD’de ortalama elektrik maliyeti kilovatsaat başına 13 cent civarındayken, modem sadece gece boyunca kapalı tutularak yılda birkaç dolar tasarruf sağlanabilir. Bu rakam, elektriğin daha pahalı olduğu Kaliforniya gibi bölgelerde çok daha yüksek olabilir.
Tatile çıkarken veya gün boyunca evde olmayacağınız zamanlarda modemi kapatmak önemli olabilir.
3. ŞARJ ALETLERİ
Şarj cihazları, kullanılmıyor gibi görünseler de fişe takılı kaldıklarında enerji tüketebilirler. Şarj işlemi bitse bile cihaz fişe takılı kalırsa, “damlama şarj” (trickle charging) adı verilen bir süreçle küçük miktarlarda enerji çekmeye devam eder.
Ayrıca ucuz ve kalitesiz şarj aletleri, yangın riski taşıyabilir. Bu yüzden yalnızca tasarruf değil, güvenlik açısından da şarj cihazlarını kullanmadığınızda fişten çekmeniz önerilir.
Teknoloji
Samsung ve Tesla anlaştı… Dev çip sözleşmesi

Samsung Electronics, 16,5 milyar dolarlık devasa bir yarı iletken tedarik sözleşmesi imzaladı. Müşterinin kimliğini açıklamayan Güney Koreli teknoloji devi, anlaşmanın 26 Temmuz 2024’te başladığını ve 31 Aralık 2033’e kadar süreceğini söyledi.
Samsung, ticari sırları korumak için karşı tarafın gizlilik talebini gerekçe göstererek daha fazla ayrıntı açıklamayı reddederken, spekülasyonlar Qualcomm veya Tesla gibi büyük teknoloji oyuncularına işaret ediyor. Yerel medya Qualcomm’un Samsung’un yaklaşmakta olan 2 nanometre sürecine ilgi duyduğunu ima etti, ancak analistler Tesla’nın muhtemelen yapay zeka veya otonom sürüş çipleri için daha olası bir müşteri olduğuna inanıyor.
Anlaşma, Tayvanlı TSMC ile daha etkin bir şekilde rekabet etmeyi amaçlayan Samsung’un yeni nesil çip üretimine yönelik agresif girişimini yansıtıyor. Şirketin 2nm çipleri gelişmiş güç verimliliği ve işleme yetenekleri vaat ediyor ve yakında seri üretime girmesi bekleniyor.
Bu büyük kazanıma rağmen, Samsung’un daha geniş yarı iletken işi rüzgarlarla karşı karşıya. Şirket, yüksek bant genişliğine sahip bellek (HBM) segmentinde rakipleri SK Hynix ve Micron’un gerisinde kalarak bellek yongalarına yönelik yapay zeka odaklı talebi karşılamakta zorlanıyor. Samsung, kârında önemli bir düşüş beklentisiyle Perşembe günü 2. çeyrek kazançlarını açıklayacak.
MUSK, ANLAŞMAYI DOĞRULADI
Tesla CEO’su Elon Musk daha sonra Samsung’un Tesla için çip üreteceğini doğruladı.
Musk, “Samsung’un dev yeni Teksas fabrikası Tesla’nın yeni nesil AI6 çipini üretmeye adanacak. Bunun stratejik önemini abartmak zor. Samsung şu anda AI4’ü üretiyor.TSMC ise tasarımını yeni tamamladığı AI5’i önce Tayvan’da sonra da Arizona’da üretecek” dedi.
Samsung daha önce yaptığı açıklamada, ikinci tarafın “ticari sırları koruma” talebini gerekçe göstererek, karşı tarafın adı da dahil olmak üzere anlaşmanın ayrıntılarının 2033 yılı sonuna kadar açıklanmayacağını söyledi.
Şirketten yapılan açıklamada, “Ticari gizliliği koruma ihtiyacı nedeniyle sözleşmenin ana içeriği açıklanmadığından, yatırımcıların sözleşmede değişiklik veya fesih olasılığını göz önünde bulundurarak dikkatli bir şekilde yatırım yapmaları tavsiye edilir” denildi.
The Futurum Group’ta yarı iletkenler, tedarik zinciri ve gelişmekte olan teknoloji araştırma direktörü Ray Wang, Musk’ın paylaşımından önce CNBC’ye yaptığı açıklamada Tesla’nın olası bir müşteri olduğunu söyledi.
Bloomberg News da bir kaynağa atıfta bulunarak Samsung’un Tesla ile anlaştığını bildirmişti.
-
Gündem2 gün önce
MOSSAD İddiası ve Bursa Yangınında Sabotaj Şüphesi: Gerçek Ne?
-
Gündem1 hafta önce
Sivas’ta Feci Kaza: Yolcu Otobüsü Dağın Yamacına Çarptı, 3 Ölü – 24 Yaralı
-
Politika1 hafta önce
Ahmed Şara’ya 7 Ayda 3 Suikast Girişimi: Her Defasında Türk İstihbaratı Devredeydi
-
Gündem1 hafta önce
Ümraniye’de Özel Menzilli Havalı Tüfek Cinayeti: Mobilya Ustası 142 Metre Uzaklıktan Vurularak Hayatını Kaybetti
-
Gündem1 hafta önce
Kocaeli’de Kan Donduran Cinayet: “Sen Beni Aldatıyorsun” Diyen Eşi Tüfekle Vurdu – İlk İfadesi Ortaya Çıktı
-
Gündem1 hafta önce
Etçil Dev Çekirge Şaşırtıyor: Batman’da 20 cm’lik “Etcanavarı” Görüntülendi
-
Gündem1 hafta önce
Uşak’ta Orman Yangınına 6 Helikopter ve 128 Personelle Müdahale Sürüyor
-
Ekonomi1 hafta önce
WSJ: Türkiye, IDEF 2025’te 5,6 Milyar Dolarlık Eurofighter Typhoon Ön Anlaşmasını Duyurabilir