Gündem

50 kuruş için 1.600 dava: “Vekâlet ücreti” taktiği AYM’de tepki çekti

Yayımlandı

üzerinde

50 kuruş için 1.600 dava: “Vekâlet ücreti” taktiği AYM’de tepki çekti

Tarih: 29 Kasım 2025 • Saat: 14:30 (Europe/Istanbul) • Okuma süresi: 3 dakika

Anayasa Mahkemesi (AYM), bankacılık işlem vergisi (BSMV) iadeleri üzerinden “vekalet ücreti” kazanmak amacıyla yakınlarına düşük tutarlı altın işlemleri yaptırıp yaklaşık 1.600 dava açtığı tespit edilen avukatın başvurularını büyük ölçüde reddetti. Yüksek mahkeme, başvuru hakkının kötüye kullanıldığını hüküm altına aldı ve ilgili dosyalarla bağlantılı olarak disiplin para cezası uygulanmasına karar verdi.


Olayın arka planı — nasıl başladı?

  • 2020 yılında Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) yönlendirmesiyle bazı bankalar, fiziki teslimat olmaksızın yapılan altın satışlarında BSMV (Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi) kesintisi uygulamaya başladı.

  • 2023’te Danıştay bu uygulamayı iptal etti; buna rağmen bankaların bir süre daha kesintiye devam ettiği görüldü. Bu dönemi fırsat bilen bir hukukçunun, yakınlarına küçük miktarlarda altın aldırarak 50 kuruş ile 4 lira arasında değişen BSMV kesintilerinin iadesi için yaklaşık 1.600 ayrı dava açtığı saptandı. Birçok mahkeme bu davalarda haklı bulma kararı verdi; bazı dosyalarda ise vekâlet ücretine hükmedilmedi.


AYM ne dedi?

AYM, başvuruların büyük bölümünü “başvuru hakkının kötüye kullanılması” ve zaman zaman “süre aşımı” gerekçesiyle reddetti. Kararda öne çıkan tespitler:

  • Mahkemelerin suni uyuşmazlık yoluyla kişisel zenginleşme aracı olarak kullanılmasına izin verilemeyeceği,

  • Çok sayıda ve kısa aralıklarla açılan benzer davaların bireysel başvuru usulünün amacına aykırı olduğu,

  • Hukuk sistemi üzerinde gereksiz yük oluşturan bu tür başvuruların caydırılması gerektiği.

AYM, bazı başvuruculara ayrı ayrı disiplin para cezaları verilmesine hükmetti; mahkeme ayrıca idari/ceza soruşturmalarının başlatılması yollarını da işaret etti.


“Kimliğini gizledi” iddiası — ne kadar doğru?

Bazı haber ajansları ve yerel yayınlar, soruşturma belgelerinde başvurucuya ilişkin bazı bilgilerin gizlendiğini veya açıklanmadığını belirtti. (Basın ve mahkeme dokümanlarında kişiye ilişkin bazı verilerin anonimleştirildiği standart uygulamalar görülebilir.) Ancak mevcut AYM özetlerine göre fail veya sanık ismi yerine başvurucu/sahibinin davranışları hukuki çerçevede değerlendirildi; kişisel kimliğin hukuken saklanması ya da gizlilik talepleri konusunda kesin bir tekil iddia kaynaklara göre değişmektedir. Bu noktada resmi belgeler ve AYM karar metnindeki anonymizasyon uygulaması esas alınmalıdır.


Neden önemli? Hukuki ve pratik etkiler

  • Karar, hukuki usul bağlamında emsal teşkil ediyor: Mahkemeler, “suni dava” yoluyla ekonomik çıkar sağlamaya çalışan girişimlere karşı daha temkinli yaklaşacak.

  • Avukatlık mesleği içinde etik ve disiplin sorularını öne çıkarıyor; benzer uygulamalara ilişkin disiplin süreçlerinin hızlanması beklenebilir.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çok Okunanlar

Exit mobile version