Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

43 Dakika Gecikme Nedeniyle Anneye 3 Gün Zorlama Hapsi: Fethiye’de Şaşırtan Olayın Detayları

Yayımlandı

üzerinde

Açıklama:
Muğla’nın Fethiye ilçesinde, geçici velayeti kendisinde olan kızını babasıyla görüşe 43 dakika geç götüren anneye, Fethiye 1. Aile Mahkemesi tarafından 3 gün zorlama hapsi cezası verildi. Olayın ayrıntıları, hukuki boyutu ve anne-baba çatışmasının yansımaları bu makalede.

Özet

Muğla’nın Fethiye ilçesinde, anne Nazlı Zeynep A. (48), geçici velayeti kendisinde olan kızı S.D.A.’yı (7) babasıyla görüşeceği yere 43 dakika geç götürdüğü gerekçesiyle 3 gün zorlama hapsi cezası aldı . Anne, mahkeme kararına itiraz işlemlerini başlattığını açıkladı .

Olayın Detayları

Nazlı Zeynep A. ve eşi B.C.A., 2021’den bu yana süren boşanma davası sürecinde karşılıklı geçici velayet kararlarıyla muhatap oldu . Son olarak 6 Şubat’ta mahkeme, küçük S.D.A.’nın geçici velayetini anneye verirken, babaya ayda iki kez sosyal hizmetler ve emniyet eşliğinde görüşme hakkı tanıdı.
Ramazan Bayramı’nın ikinci gününde, anne Fethiye Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüğü’nün belirlediği görüşme noktasına kızını 43 dakika geç getirdiği gerekçesiyle babanın şikâyeti üzerine yargıya taşındı .

Mahkeme Kararı

Fethiye 1. Aile Mahkemesi, çocuğun usulüne uygun bildirim yapılmasına rağmen belirtilen yerde ve saatte hazır edilmediği gerekçesiyle anneye “3 gün zorlama hapsi” uygulanmasına hükmetti  Kararda, “Çocuk teslimine ilişkin ara karara ve velayet düzenlemesine aykırı davranan davalı tarafın 3 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildi” ifadeleri yer aldı .

Zorlama Hapsi Nedir?

Zorlama hapsi (tazyik hapsi), kişiyi yargı kararıyla kendisine düşen yükümlülüğü yerine getirmeye zorlamak amacıyla verilen kısa süreli hapis cezasıdır . Özellikle 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında, tedbir kararlarına aykırılık durumunda uygulanabilir .
Bu kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde aile mahkemesine itiraz edilebilir ve itirazlar çoğunlukla duruşma yapılmaksızın sonuçlandırılır .

Anne’nin İtiraz Gerekçeleri

Nazlı Zeynep A., görüş saati konusunda Fethiye Adli Destek biriminden kendisine 10.00 olarak bilgi verildiğini, kendi kayıtlarına göre ise 09.43’te orada olduklarını belirtti . Anne ayrıca tek başına çocuğa bakmanın zorluklarına, yolda karşılaşılabilecek teknik arızalar veya çocuğun ani sağlık sorunlarına dikkat çekti  İtiraz sürecini başlattığını ifade ederek, kararın yeniden değerlendirilmesini talep etti .

Sonuç ve Öneriler

Aile mahkemelerinin çocuk teslimi ve velayet düzenlemelerinde zamanında ve usulüne uygun davranılmasını beklediği göz önünde bulundurulduğunda, tarafların bu kararlara tam uyum sağlaması kritik öneme sahiptir. Anne-baba arasında iletişimin güçlendirilmesi ve randevu saatlerinin netleştirilmesi, benzer durumların önüne geçebilir. Ayrıca, hukuki süreçlerin uzamaması için tarafların alternatif çözüm yollarını (arabuluculuk, uzlaştırma) değerlendirmesi önerilir.

Gündem

Ekrem İmamoğlu’nun babası ve oğlu emniyette: Selim İmamoğlu’nun ifadesi ortaya çıktı

Yayımlandı

üzerinde

Ekrem İmamoğlu’nun babası ve oğlu emniyette: Selim İmamoğlu’nun ifadesi ortaya çıktı

Tarih & Saat: 05 Kasım 2025, 14:10
Yazar: Fatih Doğan / FatihDoganMedya
Okuma süresi: ~3 dakika

: İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yürütülen mali soruşturma kapsamında Ekrem İmamoğlu’nun babası Hasan İmamoğlu ile oğlu Mehmet Selim (Selim) İmamoğlu İstanbul Emniyeti Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde ifade verdi. İddiaya konu para transferleri ve MASAK raporu bağlamında sorulan soruları yanıtlayan Selim İmamoğlu, bazı mal varlığı beyanları yaptı; Hasan İmamoğlu ise suçlamaları reddetti. Soruşturma kapsamında her iki isim için adli kontrol ve yurt dışına çıkış yasağı kararı da bulunuyor.


Olayın kısa kronolojisi

  • Başsavcılık tarafından yürütülen İBB soruşturması kapsamında İmamoğlu ailesine yönelik deliller doğrultusunda ifade alınması talimatı verildi; soruşturma “rüşvet” ve “suç gelirlerini aklama” şüpheleri çerçevesinde yürütülüyor.

  • Hasan ve Selim İmamoğlu’nun İstanbul Emniyeti’ndeki ifade işlemleri gün içinde tamamlandı; işlemlerin tamamlanma saati öğle saatleri civarı olarak kaydedildi.


Selim İmamoğlu’nun ifadesinde neler var?

Selim İmamoğlu ifadesinde, iddialara ilişkin sorulara özetle şu yanıtları verdi: Hırvatistan’da faal bir şirketinin bulunduğunu; aile şirketleri olan İmamoğlu İnşaat bünyesinde mühendis olarak çalıştığını; üzerine kayıtlı 6.5 metrelik bir teknesi olduğunu; bunun dışında üzerine kayıtlı başka bir gayrimenkul veya aracın bulunmadığını belirtti. MASAK raporunda yer alan bazı para transferlerine dair ise “bu paralar aile birikimidir, suç geliri değildir” şeklinde savunma yaptığı aktarıldı.

(Hatırlatma: Haber kaynakları Selim İmamoğlu’nun beyanlarını aktarıyor; soruşturmanın iddia aşamasında olduğu, hakkında kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadığı kamuoyuna yansıtılmalıdır.)


Hasan İmamoğlu’nun beyanı

Hasan İmamoğlu da emniyette verdiği ifadede hakkındaki iddiaları reddetti. Aile fertlerinin mal varlığı ve para hareketlerine ilişkin sorulara ilişkin olarak suçlamaları kabul etmediği bildirildi.


Hukuki durum — adli kontrol ve seyahat yasağı

Soruşturma kapsamında hem Hasan hem de Selim İmamoğlu hakkında yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiri uygulandığı, bu tedbirin soruşturma prosedürünün bir parçası olarak karara bağlandığı resmî kaynaklarda yer aldı. MASAK raporunun soruşturmayı tetikleyen unsurlardan biri olduğu vurgulanıyor.


Ne diyor savcılık / emniyet?

Başsavcılık açıklamalarına göre dosyadaki deliller doğrultusunda savunmaların alınması için İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne talimat yazılmıştı; emniyette alınan ifadeler soruşturma dosyasına konulacak ve gerekli değerlendirmeler yapılacak. Sürecin titizlikle yürütüleceği belirtiliyor.


Neden önemli?

İBB’ye yönelik yürütülen mali soruşturma, yerel yönetim kaynaklarının kullanımı ve adli süreçler açısından kamuoyunun yakından izlediği bir dosya haline geldi. Ekrem İmamoğlu’nun hem siyasi hem hukuki olarak gündemdeki konumunu etkileyebilecek gelişmeler izleniyor; aile üyelerinin ifadeleri soruşturmanın seyri bakımından belirleyici olabilecek.


Takip edilecek noktalar

  • Savcılığın ifadeler sonrası ek delil talebi veya takipsizlik/iddianame kararı vermesi.

  • MASAK raporunun soruşturmaya ilişkin ayrıntılı teknik değerlendirmeleri.

  • İmamoğlu ailesinin veya avukatlarının resmi açıklamaları ve olası itiraz/başvuru süreçleri.

Okumaya Devam Et

Gündem

Louvre soyguncusu “YouTuber” iddiası tartışma yarattı — “Müzenin yerini bilmiyorduk” paylaşımı sorgulanıyor

Yayımlandı

üzerinde

Louvre soyguncusu “YouTuber” iddiası tartışma yarattı — “Müzenin yerini bilmiyorduk” paylaşımı sorgulanıyor

FatihDoganMedya / Özel Haber — 05 Kasım 2025, 17:00 (İstanbul) · Okuma süresi: 4 dakika

Olayın özeti — ne oldu, kimler yakalandı?

19 Ekim 2025 sabahı Louvre’un Apollon Galerisi’ndeki tarihî mücevher koleksiyonundan sekiz parça çalındı; olayın kısa sürede gerçekleştiği, zanlıların bir kaldırma kabini/furniture lift kullanarak binanın bir penceresinden girdiği ve kaçış için scooter/araçla planlı bir rota izledikleri bildirildi. Olayın değerinin yaklaşık €88 milyon (yaklaşık 102 milyon $) olduğu açıklandı

Soruşturmada son durum — gözaltılar ve savcılık açıklamaları

Paris savcılığı tarafından yürütülen soruşturmada çok sayıda kişi sorgulandı; farklı tarihlerde birkaç şüpheli gözaltına alındı ve bazıları hakkında ön soruşturma (tutuksuz/yakalama) işlemleri başlatıldı. Savcı Laure Beccuau, olaya ilişkin olarak zanlıların “kısmi itiraflarda” bulunduğunu, soruşturmanın çok sayıda araştırmacı tarafından sürdürüldüğünü ve bilgi sızdırılmasının soruşturmayı zedeleyebileceğini vurguladı. Çalınan mücevherlerin hâlâ büyük ölçüde kayıp olduğu belirtildi.

“YouTuber” iddiası nereden çıktı? — doğrulanmadı

Son 48 saatte sosyal medyada ve bazı çevrimiçi kanallarda soruşturmaya yakın olmayan kaynaklara dayandırılarak “soyguncunun bir YouTuber olduğu” ve zanlıların “Müzenin yerini bilmiyorduk” ifadelerini paylaştıkları iddia edildi. Bu iddialar, doğrulanmamış video/yayınlar ve kullanıcı paylaşımlarına dayanıyor; resmi makamlar veya savcılık henüz böyle bir kimlik tespitini/iddia doğrulamasını kamuoyuna açıklamadı. Bu nedenle söz konusu paylaşımlar şu an için doğrulanmamış bir sosyal medya iddiası olarak değerlendirilmelidir.

Güvenlik zaafiyeti ve tepkiler

Olay, Louvre gibi dünyanın en çok ziyaret edilen müzelerinden birinde nasıl gerçekleştiğine dair geniş kamuoyu tartışması başlattı. Haber ve analizler, soygunun hem düşük teknoloji kullanılarak (kaldırma kabini, disk kesici, basit aletler) hem de iyi planlanmış bir kaçış rotasıyla gerçekleştirildiğini; bunun da yüksek teçhizatlı saldırı bekleyen kurumlar için ciddi bir uyarı olduğunu vurguluyor. Ayrıca müze yönetiminin ve güvenlik sistemlerinin soruşturma gölgesinde olduğu, bazı raporlarda video kayıtlarının/yazılımların güncelliği ve personel eksikliği gibi hususların gündeme geldiği belirtiliyor.

Neler biliniyor / ne bilinmiyor

  • Bilinenler: Soygunun tarihi (19 Ekim 2025), hedeflenen Apollon Galerisi, kullanılan yöntem (kaldırma kabini, pencere giriş), çalınan parçaların kültürel değeri ve soruşturmanın geniş kapsamlı yürütülmesi.

  • Bilinmeyenler: Tüm çalınan parçaların yeri, iddia edilen “YouTuber” kimliği ve sosyal medyadaki bazı spesifik paylaşım ve ifadelerin doğruluğu (henüz resmi makamlarca teyit edilmedi).

Yetkili ağızlardan ne dediler?

Paris savcılığı olayla ilgili bilgi verirken soruşturmanın gizliliğine vurgu yaptı; müzenin ise yaşanan ihlallere dair şeffaflık çağrılarına karşılık güvenlik incelemelerini başlattığını belirtti. Yetkili makamlar, sosyal medya söylentilerinin soruşturmayı etkilememesi için basın ve kamuoyunu doğrulanmış bilgileri paylaşmaya çağırd

FatihDoganMedya notu — doğruluk önceliğimiz

Sosyal medyada hızla yayılan “YouTuber çıktı / ‘Müzenin yerini bilmiyorduk’” gibi iddiaların haber değeri yüksek olmakla birlikte, basın etiği ve hukuki sorumluluk gereği resmi makam açıklamaları ile çelişen veya henüz doğrulanmamış kişisel suçlamaları köşemizde kesin kabul etmiyoruz. Okurlarımızdan ricamız: doğrulanmamış paylaşımları kaynak göstermeden yaymamak ve resmi açıklamalar gelene kadar temkinli olmaktır

Okumaya Devam Et

Gündem

Deprem fırtınasının vurduğu Sındırgı “Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi” ilan edildi

Yayımlandı

üzerinde

Deprem fırtınasının vurduğu Sındırgı “Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi” ilan edildi

05 Kasım 2025 | 17:30 (Europe/Istanbul) — Okuma süresi: 4 dakika

SON DAKİKA: Sındırgı ‘afet bölgesi’ ilan edildi

İçişleri Bakanlığı’na bağlı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) kararıyla, deprem fırtınasının etkisindeki Balıkesir’in Sındırgı ilçesi “Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi” statüsüne alındı. Karar, bölgede yürütülen hasar tespit ve acil müdahale çalışmalarını hızlandırmayı amaçlıyor.

Neden geldi? Kısa kronoloji ve sayılar

  • Bölge 10 Ağustos 2025’te kaydedilen ve merkez üssü Sındırgı olan 6,1 büyüklüğündeki ana sarsıntıdan beri art arda gelen binlerce artçı sarsıntıyla sarsıldı.

  • Bazı haber kaynaklarının aktardığına göre 10 Ağustos’tan bu yana bölgede 15.300’ü aşkın artçı sarsıntı kaydedildi; bu uzun süreli “deprem fırtınası” yerel yaşamı ve altyapıyı derinden etkiledi.

Yetkililer ne dedi?

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Balıkesir Milletvekili Dr. Belgin Uygur, AFAD ve il- belediye ekiplerinin sahada çalışmaya devam ettiğini, hasar tespitlerinin hızla tamamlandığını ve vatandaşlara gerekli desteğin sağlanacağını açıkladı. Açıklamalarda vatandaşların barınma, gıda ve sağlık ihtiyaçlarının öncelikli olduğu vurgulandı.

Sındırgı Belediye Başkanı Serkan Sak ise daha önce yaptığı çağrılarda ilçenin afet bölgesi ilan edilmesi gerektiğini belirtmiş; kararın ardından belediye ekiplerinin koordinasyonunun güçlendirileceğini söyledi

Hasar, tahliye ve acil ihtiyaçlar

Yerel haber ajanslarının aktardığı ön verilere göre ilçede çok sayıda yapıda hasar tespit edildi; bazı kırsal mahallelerde evlerin kullanılamaz hâle geldiği, geçici barınma (konteyner, çadır) ve altyapı onarımına ihtiyaç duyulduğu bildirildi. AFAD koordinasyonunda gıda, sağlık ve psikososyal destek ekipleri sevk edilmeye başlandı. (Yerel hasar rakamları ve konut sayıları için devam eden resmi hasar tespit raporları esas alınacaktır.

Afet bölgesi ilanının etkileri (kısa)

“Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi” ilanı genelde şu adımları hızlandırır veya mümkün kılar:

  • Hasar tespit ve öncelikli güvenlik çalışmalarının merkezileştirilmesi,

  • Afet mağdurlarına yönelik acil yardım ve barınma desteği tahsisi,

  • Yeniden inşa ve onarım süreçlerinde koordinasyonun artırılması ve ilgili desteklerin devreye sokulması.
    (Bu uygulamaların detay ve kapsamı resmi karar metrine göre şekillenir; yerel yetkililer kısa süre içinde uygulama takvimini açıklayacaktır.


Sahadan izlenimler ve vatandaş sesi

  • İlçede yaşayanlar uzun süreli artçı sarsıntılar nedeniyle evlerine girmekten çekindiklerini, gece konaklamalarında zorluk yaşandığını aktarıyor.

  • Komşu ilçeler ve bölgeden gelen gönüllü destek ekipleriyle birlikte yerel yönetim acil barınma çözümleri üzerinde çalışıyor. (Yerel röportajlar ve saha raporları toplanmaya devam ediyor.)

Ne olacak? Bir sonraki adımlar

  1. AFAD ve Valilik koordinasyonunda eksiksiz bir hasar tespit raporu hazırlanacak.

  2. Tespitler doğrultusunda ihtiyaç duyulan bölgeler için acil barınma, altyapı onarımı ve sosyal destek programları devreye sokulacak.

  3. Merkezi bütçe ve ilgili kurumların katkılarıyla uzun vadeli iyileştirme planları (kentsel dönüşüm, altyapı güçlendirme vb.) tartışılacak ve takvimlendirilecek.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar