Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Yunanistan basını: Santorini’de sağlık ve kurtarma ekipleri hazır, güçlü deprem riski göz ardı edilmiyor

Yayımlandı

üzerinde

Yunanistan basını: Santorini’de sağlık ve kurtarma ekipleri hazır, güçlü deprem riski göz ardı edilmiyor

Ege Denizi’nde arda yaşanan depremlerle ilgili Yunan medyasına konuşan uzmanlar, halkı kalabalık yerlerden ve metruk binalardan uzak durmaya çağırdı. Sismologlar, tsunami riskinin düşük olduğunu ancak yine de denize yakın yerlerden uzak durulması gerektiğini belirtti. Bazı uzmanlar sarsıntıların büyüklüğünün 5,5’i geçmeyeceğini söylerken bazıları “Güçlü deprem riski gözardı edilmemeli” dedi. (Haber: Derya Doğan)

Yunanistan medyası, Ege Denizi’nde birkaç gündür art arda gelen çok sayıda depremle ilgili son durumu yazdı.
Kathimerini gazetesine konuşan Yunanistan Jeodinamik Enstitüsü Müdürü Vassilis Karastathis, 1-2 Şubat’ta hem sıklık hem de büyüklük açısından çok sayıda deprem kaydedildiğini ve bunların birçoğunun 4 büyüklüğünü aştığını söyledi.
Karastathis “Hedeflediğimiz şey sismik aktivitede kademeli bir azalmadır, ancak şu anda bunun tam tersi gerçekleşiyor” dedi. Karastathis’e göre sismologların dikkati Kaldera’dan, aktivitenin tamamen tektonik nedenlere bağlandığı Anudros bölgesine kaydı.
“Burası önemli tektonik yapılara sahip bir bölge. Depremlerin gelişimini yakından izliyor ve durumu daha iyi anlamak için verileri değerlendiriyoruz” diyen Karastathis, bu sarsıntıları 1956 depremiyle karşılaştırmanın riskli olduğunu vurguladı.
9 Temmuz 1956’da meydana gelen Amorgos depremi 7,7 büyüklüğündeydi.
Deprem Planlama ve Koruma Örgütü’ne (OASP göre meydana gelebilecek en büyük depremin 5.5 Richter’i aşması beklenmiyor.
Ayrıca tsunami riskinin düşük olduğu vurgulandı ancak vatandaşların denize yakın durmaktan kaçınmaları tavsiye edildi.
Deprem Planlama ve Koruma Örgütü, Santorini’de okulların kapatılmasını ve kapalı alanlarda kitlesel toplantıların önlenmesini önerdi ve bugün okulların kapalı kalacağı açıklandı.
Öte yandan, vatandaşların daha şiddetli sarsıntıların yaşanması durumunda güvenlikleri açısından Ammoudi limanları ve Fira Eski Limanı’na giriş ve çıkışlardan kaçınmaları tavsiye edildi.
Özellikle Santorini, Amorgos ve Ios adalarında, doktor ve kurtarıcıların yanı sıra ambulanslardan oluşan Özel Afet Tıbbı Dairesi ekibi takviye edildi.
Anafi Belediye Başkanı Iakovos Rousos, sarsıntıların ardından şu açıklamayı yaptı: “Sakiniz. Biz küçük bir ada’yız, birbirimizi tanıyoruz, hepimiz bir aradayız. Gün içinde birçok kez sarsılıyoruz, her geçen gün daha da şiddetleniyoruz, ama en zoru depremden önceki o yüksek uğultu, dün gece yoğun bir şekilde duyduğumuz bir şey.”
1956 yılında Amorgos fayı büyük bir deprem yarattığında, adadaki hasarın asgari düzeyde olduğunu söyleyen Rousos, Atina Ulusal Gözlemevi’nden bir ekibin Anafi ve Amorgos’a giderek adalara yeni sismograflar yerleştireceğini söyledi. Belediye başkanı, “Bizimki Anafi helikopter pistine yerleştirilecek” diye ekledi.
Selanik Aristoteles Üniversitesi Sismoloji Profesörü ve Santorini Yanardağı Çalışma ve İzleme Enstitüsü (IMPIS) yönetim kurulu başkanı Costas Papazachos “önleyici tedbirlerin alındığını” vurguladı ve “Panik yapmaya gerek yok. Ancak özellikle kalabalıklaşma konusunda tedbirlere ve talimatlara çok dikkatli uyulması gerekiyor” diye konuştu.
Naftempoiriki gazetesinde yer alan habere göre Santorini Belediye Başkanı Anastasios Zorzos, adanın yerel televizyon kanalı Volcano TV’ye verdiği demeçte, “Bu depremler Richter ölçeğine göre 4,5’e kadar ulaşıyor, bilim insanlarıyla sürekli iletişim halindeyiz ve çok büyük bir deprem öngörmüyorlar. Çünkü fayın yüklenmesi uzun yıllar alıyor”açıklamasını yaptı.
Ada halkına ve sakinlerine, “abartılı başlıklar taşıyan yayınlara” aldanmamaları, sadece bilim insanlarının geçerli güncellemelerini dikkate almaları çağrısında bulundu .
Habere göre sismik aktivite Kiklad Adaları bölgesinde sürekli olurken, en fazla deprem Santorini ve Amorgos arasındaki deniz alanında kaydedildi.
Kurtarma ekipleri Santorini’ye ulaşırken, çadırlar da kuruldu. Çadırlar, her türlü olasılığa karşı hazır bekleyen ekiplerin sadece konaklama ve operasyonel ihtiyaçlarına yönelik olarak tasarlandı.
Yetkililer, vatandaşları yalnızca resmi kaynaklardan bilgi edinmeye ve haksız paniğe yol açabilecek asılsız haberlerin yayılmasından kaçınmaya çağırdı.
Vatandaşların kapalı alanlarda toplanmamaları ve metruk binalara yaklaşmamaları isteniyor.
Selanik Aristoteles Üniversitesi Jeofizik Profesörü Kostas Papazachos, ERT’ye yaptığı açıklamada, bölgede “oldukça önemli fayların” bulunduğunu belirterek, güçlü bir deprem olasılığının göz ardı edilemeyeceğini söyledi.
Papazachos, “Depremlerin tektonik kökenli olduğu açıkça görülüyor. Amorgos ve Santorini arasındaki bölgede gözlemlediğimiz depremlerdeki gelişme tamamen tektoniktir” dedi.
Doğal Afet Yönetimi Profesörü Efthimis Lekkas ise sismik aktivitenin volkanik alanla ilgili olmadığını vurguladı.
Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

İzmir’de sokak ortasında silahlı saldırı: 1 ölü, 3 yaralı

Yayımlandı

üzerinde

İzmir’de sokak ortasında silahlı saldırı: 1 ölü, 3 yaralı

Tarih: 12 Kasım 2025
Saat: 00:56 (ilk ihbar / yerel saat)
Okuma süresi: ~2–3 dakika

İzmir’in Bayraklı ilçesi Çay Mahallesi’ndeki bir sokakta akşam saatlerinde gerçekleşen silahlı saldırıda H.E. isimli kişi yaşamını yitirdi; saldırıda ayrıca 3 kişi yaralandı. Yaralılardan birinin durumunun ağır olduğu bildirildi. Olayın ardından polis ekipleri bölgeye sevk edildi ve saldırıyla bağlantılı olduğu değerlendirilen şüpheliler gözaltına alındı.

Detaylar — nasıl oldu?

Edinilen bilgiye göre, saldırgan ya da saldırganların araçla gelen olarak mahalleye gelerek etrafa ateş açtığı, mermilerin bir işyeri önünde ve çevrede bulunan kişilere isabet ettiği belirtildi. Olayda hayatını kaybeden H.E.’nin olay yerinde ya da kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği; diğer yaralıların çevredeki hastanelere kaldırıldığı öğrenildi. Yaralılardan birinin durumunun ağır olduğu, sağlık ekiplerinin müdahalesinin sürdüğü bildirildi.

Polis müdahalesi ve gözaltılar

Olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Emniyet kaynakları, saldırıyla bağlantılı olduğu değerlendirilen kişilerin kısa sürede tespit edilip gözaltına alındığını; incelemeler kapsamında olay yerinde ve araçlarda delil toplandığını açıkladı. Bazı haberlerde 5 şüphelinin yakalandığı ve olayda kullanıldığı değerlendirilen silahın ele geçirildiği yönünde bilgiler yer aldı. Polis ekipleri, soruşturmayı çok yönlü sürdürüyor.

Tanıkların ve çevrenin durumu

Mahalle sakinleri olay sırasında büyük panik yaşandığını, olay sonrasında çevrede güvenlik önlemlerinin artırıldığını belirtti. Bazı işyeri ve araçlarda mermi isabetine bağlı hasarlar olduğu, bölgedeki güvenlik kameralarının görüntülerine el konularak incelemeye alındığı öğrenildi. Yetkililer, halktan olayla ilgili görgü tanığı bilgilerini emniyete iletmelerini istedi.

Soruşturmanın yönü

Emniyet birimleri saldırının nedenine ilişkin çok yönlü bir soruşturma yürüttüğünü; olayın terör veya organize suç bağlantısının olup olmadığının araştırıldığını aktarıyor. Adli tıp ve kriminal laboratuvar incelemeleriyle birlikte görgü ve kamera kayıtları titizlikle değerlendiriliyor. Gözaltındaki şüphelilerin ifadeleri alındıktan sonra soruşturmanın seyri hakkında kamuoyuna ek bilgiler verileceği belirtildi.

Okumaya Devam Et

Gündem

Diyarbakır’da viyadük inşaatı çöktü: 4 işçi yaşamını yitirdi, 1 işçi yaralı — 4 kişi gözaltında

Yayımlandı

üzerinde

Diyarbakır’da viyadük inşaatı çöktü: 4 işçi yaşamını yitirdi, 1 işçi yaralı — 4 kişi gözaltında

11 Kasım 2025 — Son güncelleme: 11 Kasım 2025, 20:45 • Okuma süresi: 3 dakika

Kulp (Diyarbakır) — Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde yapımı süren bir viyadük inşaatında beton dökümü sırasında kurulu iskelenin çökmesi sonucu 4 işçi hayatını kaybetti, 1 işçi ise yaralandı. Olayla ilgili şantiye şefi, üst ve alt taşeron yetkilileri ile iş sağlığı ve güvenliği uzmanının da bulunduğu 4 kişi gözaltına alındı

Olayın seyrine ilişkin ilk belirlemeler

İnşaata ait iskele, Kulp–Muş kara yolunun Tepecik ile Karabulak mahalleleri arasındaki noktada beton dökümü yapılırken aniden çöktü. Çökmenin ardından bölgeye jandarma, AFAD, itfaiye ve 112 Acil Sağlık ekipleri sevk edildi; kurtarma çalışmaları yürütüldü. İlk müdahale sonrası yaralılar hastanelere sevk edildi; ancak bir yaralının daha hastanede yaşamını yitirmesiyle ölü sayısı 4’e yükseldi.

Kimler yaşamını yitirdi?

Ajans haberlerine göre hayatını kaybeden işçiler arasında Tahsin Dere (49), Salih Lale (52) ve Şehmus Anustekin (49) yer alıyor; ardından tedavi gören Mehmet Şirin Yalçıner’in de kurtarılamadığı bildirildi. Yaralı olarak bildirilen diğer işçi ise hastaneye sevk edildi. Ölenlerin cenazeleri otopsi için morga kaldırıldı.

Resmî açıklama ve soruşturma

Diyarbakır Valiliği, olayın “iş kazası” olarak değerlendirildiğini ve adli makamlarca kapsamlı bir soruşturma başlatıldığını duyurdu. Valilik açıklamasında, bölgeye acil müdahale ekiplerinin hızla sevk edildiği, yaralılardan birinin hava ambulansı ile sevk edildiği ve olayın tüm boyutlarıyla incelendiği belirtildi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı yürütülen soruşturmada şantiye sorumluları hakkında işlem başlattı.

Gözaltılar — kimler, neden?

Soruşturma kapsamında iki savcının yürüttüğü incelemede; şantiye şefi olarak görev yapan inşaat mühendisi, alt taşeron, üst taşeron ve iş sağlığı-güvenliği (İSG) uzmanı olduğu belirtilen 4 kişi gözaltına alındı. Soruşturma, ihmal, iş güvenliği kurallarına uyulmaması ve olası usulsüzlük iddiaları çerçevesinde sürdürülüyor.

Projenin bağlantısı ve bölgesel etkiler

Olayın meydana geldiği viyadük, bölgedeki karayolu ve baraj çalışmaları kapsamında yürütülen altyapı projelerinin bir parçası; bazı kaynaklar çökmenin Silvan Barajı deplaseleri ile bağlantılı yeni yol güzergâhındaki inşaattan kaynaklandığını belirtiyor. Projenin yüklenici firması ve taşeron yapıya ilişkin teknik ve idari belgeler adli soruşturma kapsamında incelenecek.

Neler bekleniyor?

Savcılık ve jandarma ekipleri olay yerinde delil toplama, ekipman incelemesi ve tanık ifadeleri alıyor. İş sağlığı ve güvenliği uygulamalarının (iskelenin yapısı, malzeme uygunluğu, denetim kayıtları, beton dökümü prosedürleri) ayrıntılı olarak incelenmesi bekleniyor; soruşturma genişletilirse yeni gözaltılar ya da ek adli işlemler gündeme gelebilir.


Kısa not: Gelişmeler geldikçe resmi adli açıklamalar ve valilik duyuruları haberleşme kaynaklarından doğrulanacaktır. Bu haberde yer alan temel bilgiler, saha muhabirleri ile ajans raporlarına dayanmaktadır.

https://fatihdoganmedya.com.tr/diyarbakirda-viyaduk-insaatinda-iskele-coktu-3-isci-yasamini-yitirdi-2-isci-yaralandi/?amp=1&fbclid=IwY2xjawOAXJJleHRuA2FlbQIxMQBzcnRjBmFwcF9pZAwzNTA2ODU1MzE3MjgAAR7nYCWMsNpBJ1VtJAN5STDAdHNh7TC886sFXBYtWCY0ku68P78RA2L5-88wpQ_aem_hY9JKUjy8qZsNVg7PuiyFw

Okumaya Devam Et

Gündem

Bilinmeyenlerin Mezarlığı — Gazze’de Kimliği Tespit Edilemeyen Cesetler Toplu Defin Ediliyor

Yayımlandı

üzerinde

Bilinmeyenlerin Mezarlığı — Gazze’de Kimliği Tespit Edilemeyen Cesetler Toplu Defin Ediliyor

FatihDoganMedya | 11 Kasım 2025 — 14:12 (TSİ) · Okuma süresi: 4 dk

İsrail saldırıları ile cezaevlerinde hayatını kaybettiği bildirilen Filistinlilerin kalıntıları arttıkça, Gazze yetkilileri birçok cenazenin kimliğini tespit edemiyor ve bu kişileri “bilinmeyenler” olarak toplu mezarlara defnetmek zorunda kalıyor. Yerel sağlık ve sivil savunma kaynakları, ceset alışverişleri ve iade edilen kalıntıların çoğunda kimlik tespiti için gereken şartların sağlanamadığını bildiriyor.

Kimler gömülüyor, neden tespit edilemiyor?

Gaza Sağlık Bakanlığı ve sivil savunma ekipleri, İsrail tarafından teslim edilen kalıntılar arasında çürümüş, ağır hasarlı veya kimlik tespiti için gerekli aile verileriyle eşleştirilemeyen çok sayıda beden bulunduğunu söylüyor. Bazı dosyalarda, ölülerin üzerinde işkence izlerine dair raporlar da yer alıyor; bu durum adli tıp incelemelerini ve kimlik tespitini daha da zorlaştırıyor.

Birleşmiş Milletler ve uluslararası sağlık örgütleri, Gazze’deki adli tıp altyapısının ve soğuk zincirin büyük ölçüde zarar gördüğünü, bu nedenle yoğun bozunma ve eksik otopsi imkânlarının kimlik tespitini engellediğini belirtiyor. Ayrıca ailelerin de savaş ve yer değiştirmeler nedeniyle yakınlarını arama süreçlerinde ciddi güçlüklerle karşılaştığı aktarılıyor.

Son rakamlar ve değişim mekanizması

ABD destekli ateşkes kapsamında uygulanan ceset değişimi mekanizması çerçevesinde İsrail, belirli aralıklarla Gazze’ye ölülerin kalıntılarını teslim ediyor. Yerel kaynaklar ve uluslararası yayınlar, şu ana kadar teslim edilen yüzlerce kalıntı arasında yalnızca sınırlı sayıda cesedin kesin olarak kimliklendirilebildiğini bildiriyor. Bazı haber ajanslarına göre teslim edilen kalıntıların toplamı ve kimliklendirme sayıları farklılık gösteriyor; resmi rakamlar ve kesin identifikasyon süreçleri halen belirsiz

Nerelere gömülüyor — “Bilinmeyenler Mezarlığı”

Gazze’nin merkezi bölgelerinde, özellikle Deir el-Balah ve Khan Younis civarında, kimliği tespit edilemeyen kalıntılar için ayrılan toplu mezarlar oluşturuldu. Sağlık ve sivil savunma ekipleri, sınırlı alan ve kaynak nedeniyle bazı definleri toplu olarak gerçekleştirmek zorunda kaldıklarını belirtiyor. Cenaze törenleri genellikle kısıtlı katılımla ve hızlı bir şekilde yapılıyor; birçok aile ise kimlik tespit edilemediği için ferdî defin yapamıyor.

Uluslararası boyut ve hukuki çağrılar

Geçmişte Nasser ve al-Shifa hastanelerindeki toplu mezar vakaları uluslararası toplumun dikkatini çekmiş; BM ve insan hakları kuruluşları bağımsız soruşturmalar çağrısında bulunmuştu. Bugün yeniden gündeme gelen kimliği tespit edilemeyen cenazeler meselesi, insani hukuk ve savaş suçları iddialarını yeniden tartışmaya açıyor. Uluslararası aktörler adli tıp ekiplerinin Gazze’ye erişimi, cesetlerin korunması ve tarafsız soruşturmaların yapılması konusunda çağrılar yapıyor.

Gazze yetkililerinin kapasite sorunu

Yerel yetkililer, ailelerin defin hakkı ve kimlik tespiti sürecini mümkün kılmak için daha fazla adli tıp malzemesi, soğuk hava depoları ve eğitimli personel talep ediyor. Mevcut koşullar altında, yetkililer “onurlarına uygun defin” sağlamak için ellerinden geleni yaptıklarını ancak kaynakların yetersiz olduğunu yineliyor.


Ne yapılıyor / ne yapılmalı?

  • Uluslararası adli tıp ekiplerinin ve Kızıl Haç gibi tarafsız kurumların erişiminin sağlanması,

  • Soğuk zincir ve laboratuvar altyapısının acil güçlendirilmesi,

  • Teslim edilen kalıntıların kayıt altına alınması ve ailelerle eşleştirme süreçlerinin şeffaflaştırılması uzmanlar tarafından öncelik olarak gösteriliyor.


Küçük not: Bu haber, Gazze’den uluslararası ajansların ve yerel makamların bildirdiği raporlar, saha fotoğrafları ve sağlık yetkililerinin açıklamaları temel alınarak hazırlanmıştır. Farklı kaynaklarda rakam ve ayrıntıların değişiklik gösterdiği noktalar olabilir; gelişmeler oldukça güncelleme yapılacaktır.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar