Sağlık
Kanserde tehlikeli artış: Sigara içmeyenlerde de artıyor!

Akciğer kanseri, dünyanın en ölümcül kanser türleri arasında gösteriliyor. Uzmanlara göre akciğer kanseri riski sigara içenlerde 30 kat daha fazla olsa da, sigara içmeyenler arasında da hastalığın artış gösterdiğine dikkat çekiliyor.
Tıp dergisi Lancet, Dünya Sağlık Örgütü’ne bağlı Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı’nın 2022 yılına dair bir çalışmasını yayımladı. Buna göre 2022’de yaklaşık 2,5 milyon kişiye akciğer kanseri teşhisi konuldu.
Çalışmada 200 bin kanser hastası incelendi. Vakalarla hava kirliliği arasındaki olası bağlantıya bakılırken; başta Çin olmak üzere Asya’nın doğusundaki ülkelere odaklanıldı.
Çalışmada yer alan uzmanlar,, hayatları boyunca hiç sigara içmemiş kişiler arasında akciğer kanserine yakalanma oranının arttığına vurgu yaptı. Hatta sigara veya tütün kullanmamış kişilerde akciğer kanserinin, dünya çapında kanser ölümlerinin beşinci nedeni olduğu tahmininde bulunuldu.
Uzmanlar bu noktada özellikle hava kirliliğine dikkat çekiyor. Kansere yol açabilen hava kirliliği gibi olası faktörleri belirlemek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğu belirtiliyor.
Kanser, dünyada her beş kişiden birinin yakalandığı, en fazla can kaybına yol açan ikinci hastalık. Dünya Sağlık Örgütü bazı ülkelerde 20 yıl içinde kanser yükünün iki katına çıkacağı uyarısında bulunuyor.
Sağlık
Ankara’da ‘sigara’ kabusu: 35 yıl içti, 3. evre gırtlak kanseri çıktı — Gırtlağının yarısı alındı, sesini korudu
Ankara’da ‘sigara’ kabusu: 35 yıl içti, 3. evre gırtlak kanseri çıktı — Gırtlağının yarısı alındı, sesini korudu
FatihDoganMedya | 16 Kasım 2025 — 17:30 (İstanbul)
Okuma süresi: 3 dakika
Afyonkarahisar’ın Çay ilçesinde yaşayan 56 yaşındaki Adalet Yıldız, altı ay süren boğaz ağrısı, ses kısıklığı ve yutma güçlüğü şikâyetleriyle başvurduğu hastanede 3’üncü evre gırtlak (larinks) kanseri tanısı aldı. 35 yıla yakın, günde 1,5 paket sigara öyküsü olan Yıldız, Ankara Atatürk Sanatoryum Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kulak Burun Boğaz kliniğinde yapılan yaklaşık 7 saatlik parsiyel laringektomi (gırtlağın bir kısmının alınması) ameliyatıyla sağlığına kavuştu.

Vakadan detaylar
Afyonkarahisar’da yaşayan 56 yaşındaki çiftçi Adalet Yıldız, yaklaşık 6 aydır devam eden boğaz ağrısı, ses kısıklığı ve yutma güçlüğü şikâyetleri üzerine çeşitli merkezlere başvurdu. Yapılan tetkikler sonucu 3’üncü evre gırtlak kanseri teşhisi kondu. Uzun yıllardır yoğun sigara kullanımı öyküsü olan Yıldız, son çare olarak gittiği Ankara Atatürk Sanatoryum Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi edildi; ekip, gırtlağın yarısını alarak parsiyel cerrahi uyguladı. Ameliyatın ardından hastanın genel durumu stabil, konuşma fonksiyonu korunmuş durumda.
Hastanın ve yakınlarının sözleri
Yıldız, ameliyat sonrası “en azından sesimi tamamen kaybetmedim” diyerek rahatladığını belirtti; sürecin kendisi ve ailesi için çok zor geçtiğini, artık kesinlikle sigarayı bırakacağını söyledi. Eşi ve çocukları da tedavi sürecinde birbirlerine destek olduklarını ifade etti. (Hastanın beyanları ve ameliyat bilgileri cerrahi ekibin açıklamalarıyla paraleldir.)
Cerrahın değerlendirmesi
Operasyonu gerçekleştiren ekip, bazı merkezlerde hastaya total laringektomi (gırtlağın tamamının alınması) önerildiğini ancak ayrıntılı değerlendirme ve görüntüleme sonrası parsiyel (kısmi) cerrahi planlandığını açıkladı. Parsiyel cerrahilerde amaç; tümörü çıkarmak ve mümkünse hastanın konuşma/nefes/yutma fonksiyonlarını korumaktır. Ekibin verdiği bilgiye göre şu an hasta konuşmaya başlanmış, beslenme hortumu birkaç gün içinde çıkarılacak ve rehabilitasyon sürecine alınacak.
Gırtlak kanseri ve sigara — kısa hatırlatma
Gırtlak kanseri, özellikle 50 yaş üstü erkeklerde daha sık görülür ve en güçlü risk faktörlerinden biri uzun süreli sigara içimidir. Ses kısıklığı, kalıcı boğaz ağrısı, yutma güçlüğü ve boyunda kitle en sık görülen belirtiler arasındadır. Erken tanı ile ses koruyucu tedaviler mümkün olsa da ileri evrelerde daha agresif tedavi gerekebilir.
Uzmanlardan tavsiye
Kulak burun boğaz hekimleri, iki haftadan uzun süren ses kısıklığı ve yutma güçlüğü gibi yakınması olanların bir KBB uzmanına başvurmasını; sigarayı bırakmanın hem kanser riskini hem de tedavi sonrası yaşam kalitesini artıracağını vurguluyor. Parsiyel cerrahiler belirli merkezlerde yapılabilen ve deneyim gerektiren işlemler olduğu için uygun cerrahi merkez seçimi önem taşıyor.
Sağlık
Nemlendirici sandığınızdan daha önemli
Modern hayatın temposu, şehir havasının hengâmesi, uykusuz geceler ve ekranların mavi ışığı derken, cildimizin kendi dengesini koruması mucizeye dönüşmüş durumda. İşte bu yüzden, basit gibi görünen o tüp nemlendiricinin aslında tahminimizden çok daha büyük bir rolü var.
Nemlendirici; cildin su kaybetmesini önleyen, adeta ince bir koruma kalkanı görevi gören bir dost. Su, cildin en temel ihtiyacı. Ama ne yazık ki cilt, suyu tutmak konusunda pek de başarılı değil. Rüzgâr, soğuk, sıcak, klima, hatta sabah-akşam yaptığımız temizleme rutinleri bile cildin doğal bariyerini zayıflatabiliyor. Nemlendirici ise bu bariyerin yeniden kurulmasına yardımcı oluyor. Yani mesele sadece “cildim yumuşak olsun” değil; mesele cildin kendi sağlığını sürdürebilmesi.
Biraz da dürüst olalım: Nemlendirici kullanmayı ihmal ettiğimiz günlerin faturası hemen çıkıyor. Kuruluk çizgi gibi beliriyor, makyaj pürüzlü duruyor, cilt solgunlaşıyor. Sonra da aynadaki ifadeye “Ben ne yaptım sana?” dercesine bakıyoruz. Oysa her gün düzenli sürdüğümüz hafif bir katman bile cildin nefes almasını, kendini yenilemesini ve dış dünyaya karşı daha dayanıklı olmasını sağlıyor.
Dermatologlar yıllardır anlatıyor: “Cilt tipi ne olursa olsun nemlendirici şart.” Yağlı ciltlerin bile. Çünkü nemli cilt dengede kalır; dengede kalan cilt de ne fazla parlamaya ne de fazla kuruluğa meyleder. Bu işin matematiği basit: Nem varsa canlılık vardır.
Belki de rutinin en sıradan görünen adımının aslında en değerli adım olmasının nedeni bu: Cildimize “Seninle ilgileniyorum” deme biçimimiz. Her gün birkaç saniyeye sığan bu minik ritüel, günün geri kalanında cildin bize daha iyi görünümle karşılık vermesi demek.
Kısacası, nemlendirici sadece bir kozmetik ürün değil; modern yaşamın yıpratıcı akışında cildimizin nefes borusu. Bugün aynaya baktığınızda cildiniz size ne söylüyor bilmem ama söylemek istediği bir şey varsa, dinlemeye başlamak için bir nemlendirici fena bir başlangıç değil.
Sağlık
İskoç bilim insanları Amazon’da “kuduz taşıyan vampir yarasalar” tehdidine karşı sahaya indi
İskoç bilim insanları Amazon’da “kuduz taşıyan vampir yarasalar” tehdidine karşı sahaya indi
Haber / FatihDoganMedya
Tarih: 11 Kasım 2025 — Saat: 15:30
Okuma süresi: ~5 dakika
Amazon ormanlarında vampir yarasaların (Desmodus rotundus) taşıdığı kuduz virüsünün insan ve hayvanlara bulaşma riski, İskoç araştırmacıların yürüttüğü saha çalışmalarıyla yeniden gündeme geldi. Glasgow Üniversitesi başta olmak üzere İskoç bilim insanları, Amazon’daki topluluklara yönelik biyolojik izleme, genetik takip ve yeni koruyucu stratejiler geliştiriyor.

Neden tehdit artıyor?
Araştırmacılar, iki temel faktörü işaret ediyor: iklim değişikliği nedeniyle yükselen sıcaklıklar ve insan kaynaklı arazi kullanımı değişiklikleri — ormanların tahribi, hayvancılık yayılması ve insansız alanların küçülmesi. Bu değişimler, vampir yarasaların besin kaynaklarını ve dağılımını etkileyerek insanların ve çiftlik hayvanlarının yarasalarla daha sık temas etmesine yol açıyor. Bilimsel çalışmalar iklim ve arazi kullanımındaki değişimlerin vampir yarasa popülasyonlarının yayılımını ve kuduzun taşınmasını kolaylaştırdığını gösteriyo
İskoç ekip ne yapıyor?
Glasgow merkezli ekipler, Amazon’un farklı bölgelerinde şu yöntemleri kullanıyor:
-
Yarasaların bağışıklık profillerini, genomik izlerini ve virüs hatlarını izlemek için örnek toplama ve genetik analiz.
-
Miniatürleştirilmiş izleme cihazlarıyla yarasaların göç yollarını takip ederek, kuduzun bölgesel yayılım haritalarını çıkarmak.
-
Topluluk bilgilendirme, hayvancılık uygulamalarının düzenlenmesi ve aşı/koruyucu kampanyalar için yerel kurumlarla iş birliği.
Bu araştırma, hem halk sağlığı hem de tarım ekonomisi açısından büyük öneme sahip: vampir yarasalar sıklıkla büyükbaş hayvanlara saldırıyor ve kuduz hayvancılıkta kayıplara, insanlarda ise ölümcül vakalara neden olabiliyor.
Bilimde yeni umut: yayılabilir aşı çalışmaları ve saha çözümleri
Bilim insanları yalnızca izlemekle kalmıyor; yeni müdahale yöntemleri de geliştiriliyor. Son dönemde yayınlanan araştırmalar, yarasalar arasında temas yoluyla geçebilecek “yayılabilir” aşı jelleri ve sosyal bakım davranışlarını kullanarak aşılama stratejileri üzerinde umut verici sonuçlar veriyor. Bu tür yenilikler, sahada kitlesel aşılamaya kıyasla daha pratik ve maliyet etkin çözümler sunabilir. Ancak uygulamaya geçmeden önce etik ve ekolojik değerlendirmeler gerekiy
Risk ne kadar ciddi? — Uzman uyarısı
Kuduz, merkezi sinir sistemine ulaştığında hemen daima ölümcüldür; bu yüzden ısırık veya temas şüphesinde hızlı tıbbi müdahale şart. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve ulusal sağlık otoriteleri, şüpheli ısırık vakalarında derhal yara temizliği ve post-exposure prophylaxis (PEP) uygulamasını öneriyor. Amazon gibi kırsal alanlarda sağlık erişimi sınırlı olabilir; bu da riskin daha da büyümesine neden oluyor.
Yerel etkiler ve alınabilecek basit önlemler
-
Kırsal topluluklarda hayvan barınaklarının kapatılması ve gece kapılarının güvenli tutulması, yarasa erişimini azaltır.
-
Büyükbaş hayvan aşılamaları ve yarasa popülasyonunun doğal dengesini bozmadan yönetilmesi (kireç/sürü kontrolünden kaçınma) önem taşıyor.
-
Isırık durumunda: hemen yarayı sabun ve bol suyla yıkayın, tıbbi merkeze başvurun ve yerel sağlık yetkililerine haber verin. (WHO/CDC önerileri).
Ne değişecek?
İskoç ekiplerin Amazon’daki verileri, bölgesel sağlık stratejilerinin şekillenmesine yardımcı olabilir: erken uyarı sistemleri, hedeflenmiş aşılama kampanyaları ve hayvancılık uygulamalarında değişiklikler potansiyel olarak hem insan hayatını kurtarır hem de ekonomik kayıpları azaltır. Ancak başarı, yerel yönetimler, sağlık otoriteleri ve toplulukların iş birliğine bağlı.
Özet (kısa): Glasgow ve diğer İskoç araştırma grupları, Amazon’da vampir yarasa kaynaklı kuduzun izlenmesi ve kontrolü için genetik takip, saha çalışmaları ve yenilikçi aşı stratejileri geliştiriyor. İklim değişikliği ve arazi kullanımı değişiklikleri tehdidi artırıyor; vakalarda hızlı tıbbi müdahale hayat kurtarıyor.
-
Sağlık1 hafta önceBebek mamalarında botulizm tehlikesi — 13 bebek hastaneye kaldırıldı
-
Sağlık1 hafta önceMilyonlarca Kişinin “Ekmek Düşmanı” Olmasının Suçu Glüten Değil — Melbourne Üniversitesi’nden Çarpıcı Sonuçlar
-
Ekonomi1 hafta önceMilyonları ilgilendiriyor: Yıllık izinlerde yeni dönem başlayabilir
-
Spor1 hafta önceBeşiktaş’ın Antalya zaferi: Abraham, Djalo ve Jota’dan 3 gollü galibiyet!
-
Ekonomi1 hafta önceİzmir’de su krizi: Yer altı rezervleri de tükendi — “Tahtalı’da seviye tarihsel dipte”
-
Sağlık1 hafta önceİskoç bilim insanları Amazon’da “kuduz taşıyan vampir yarasalar” tehdidine karşı sahaya indi
-
Gündem2 gün önceKörfez’de dehşet: Eski eşini darbedip, ilişkisi olduğunu iddia ettiği arkadaşını cadde ortasında bıçaklayarak öldürdü — Şüpheli tutuklandı
-
Spor1 hafta önceSON DAKİKA — Eyüpspor Başkanı Murat Özkaya adliyeye sevk edildi
